Türkiye, enerji ithal eden bir ülke. Doğal gaz ve petrolün tamama yakını (Doğal gaz yaklaşık yüzde 99'u ve petrolünde yüzde 90-95 oranda) ithalat yoluyla karşılıyor. Enerjide ise aynak bazlı bakıldığunda (Yerli kaynakların devreye girmesi ile) yerlilik oranı yaklaşık yüzde 50 civarındadır (Yüzde 50'si dış kaynaklı üretim denebilir). Lİnyit ve Taşkömüre, kendi kaynaklarından. Ancak Türkiye önemli oranda da kömür ithalatı yapıyor.
Enerji üretimin ve yaşamın en önemli gereklerinden birisi. Bunun ne kadar çok kendi kaynaklarından temin edersen ekonomik kalkınman ve refahın o kadar hızlı olur ve kalıcı olur (Japonya gibi net enerji ithalatçısı ülkelerin rehah durumu, ayrı bir konudur).Eğer böyle bir imkanınız yoksa; mutlaka uygun fiyatlı enerji ithal etmeli ve bu enerjiyi de mutlaka en verimli ve tasarruflu kullanmanız gerekir. Tabii bütün bunları yaparkende, dış pazarlardaki dalgalanmalardan da anında etkilenme durumunu dikkate almak gerekiyor.
Hal böyle olunca enerji ithalatçısı Türkiye için çözümde; uygun fiyatlı enerji ithalatı ve yine vereimli-tasarruflu enerji tüketimi. Bu yöntem sadece kamusal görev ya da kamuyuilgilendiren bir sorumluluk olamaz - olmamalı. Bireylerin yani vatandaşlarında enerjiyi verimli-tasarruflu kullanımı çok önemlidir. Nihayetinde bütün enerji faturası, kendi ödemeleriyle (direkt-emdirekt) ödeniyor.
Günlük tüketimler ve refah
Türkiye gelişen bir ülke olduğundan, enerji tüketimi de sürekli artıyor. Ancak Türkiye yinede enerji tüketimi anlamanında (birim değerler) gelişmiş ülkelerin çok gerisinde yer alıyor. Enerjiyi, israf etmeden tüketimin'gelişmiş ülkelerin refah düzeyine çıkarılması' önem arzeden bir konu başlığı olarak öne çıkıyor.
Burada, bugüne kadar kişi başı enerji tüketimi, gelişmişlik ölçütü alınmasına karşın; artık bu ölçüt yine gelişmiş ülkeler tarafından terk edilmektedir. Artık enerjiyi çok tüketmek gelişmişlik ölçüdü sayılmamaya başlandı. Enerjide gelişmişlik ölçütü, ''enerjiyi verimlik-tasarruflu' tüketmek gelişmişlik ölçütü olarak öne çıkıyor. Bir diğer ifadeyle, yeni dünyada gelişmişliğin ölçütü olarak (enerjide), 'birim başına verimli enerji tüketimi ile en yüksek refahın sağlanması' kabul görüyor.
Türkiye'ninde; kişi başı enerji tüketim artışını 'tüketim mikratından verimli tüketime çevirmesi' gerekmektedir.