Mavi İklim Yeşil Dünya Hareketi Tüketici Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Abdurrahman Özkaynak konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: 30.05.2018 tarihli Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği, elektrik enerjisi abonelik koşullarını ve yöntemlerini düzenlemektedir.
İlk bakışta tüketiciyi koruyan bir yöntem olarak getirilen bu düzenleme, yönetmeliğin 24. maddesinin altıncı fıkrasında yer alan; “bir önceki tüketicinin perakende satış sözleşmesini sonlandırmadan kullanım yerinden ayrılması halinde, görevli tedarik şirketi, yeni başvuru sahibinden söz konusu kullanım yerinin kullanım hakkına sahip olduğunu belgelemesini ister” hükmü ile kötü niyetli ev sahiplerinin, kiracıyı taciz etme aracına dönüştürülmektedir.Bu düzenlemeyi fırsat bilen ev sahipleri tapu belgesi ibraz ederek, içinde halen kiracısının olduğu konut için yeni sözleşme talebinde bulunmakta, beyanın ve tapunun esas alınmasına ilişkin yönetmelik yaklaşımı nedeniyle, o taşınmaz için eski abonelik iptal edilerek, ev sahibi adına yeni sözleşme yapılmaktadır.Kullanım hakkına sahip olduğunu belgelemesini ister
Kötü niyetli ev sahiplerinin bu tutumunun, Türk Ceza Yasası’nda tanımlanan huzur ve sükûnu bozma suçu olarak nitelendirilmesi olanaklıdır. Bir anda elektriksiz kalan, yeniden sözleşme için çaba ve zaman harcayan kiracılar, bu nedenle ev sahibi hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na başvurma hakkına sahiptirler. Ancak yaşanan kira ve konut sorunu nedeniyle çok yakında adliyeler bu yöndeki şikâyetlerle yoğunlaşacaktır.Yaşanan konut sorunu dikkate alınarak, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yönetmeliğin bu maddesinin uygulaması durdurulmalı, halen sonlandırılmamış bir abonelik sözleşmesi olan taşınmazlar için ikinci bir abonelik sözleşmesi yapılmasının istenmesi durumunda, önceki abonelik sözleşmesinin tarafının taşınmazda bulunup bulunmadığının araştırılması veya aksini kanıtlayacak resmi bir belgenin ibrazı zorunlu tutulmalıdır.enerji haberleriHuzur ve sükûnu bozma suçu