Kömürlü termik santraller ile enerji üretimi ve kömür üretimi faaliyetlerinin yoğun olduğu bölgelerin sosyal kırılganlık bakımından avantajlı ve dezavantajlı yönlerinin incelendiği “Adana - Tufanbeyli Enerji Geçişinde Sosyal Kırılganlık Analizi” yayımlandı.
Kömür ekonomisinin yoğun olduğu...
Adhoc Araştırma Danışmanlık ve Eğitim tarafından yapılan araştırmaya göre tarım sektörü, Tufanbeyli'nin kırsal mahallelerinde öncelikli geçim kaynağı olarak öne çıkıyor. Tarımın hemen ardından Tufanbeyli istihdamının yüzde 19,2'sini kapsayan kömür (maden ve termik santral çalışanları) geliyor. İlçe nüfusunun yaklaşık % 10'unu oluşturan kömür çalışanları bölge halkının geri kalanına göre daha düşük gelir elde ediyor. Ancak tarım, esnaflık gibi ilçede yaygın diğer iş kollarına göre daha düzenli ve güvenceli gelir sunan kömür sektörü ilçe ekonomisine katkısı bakımından önemseniyor. İlçedeki enerji geçişinde sosyal kırılganlığı artıran bir diğer unsur ise sektöre bağımlı nüfusun yüksek olması. Bununla beraber, kömür çalışanlarının yaşadığı hanelerde % 90,1 ile adı geçen sektör öncelikli geçim kaynağıyken, bu hanelerin tamamında en yüksek gelir getiren kişi kömür çalışanının kendisi oluyor. Santral ve madenlerin yarattığı istihdamın yerini alacak alternatif bir sektörün bulunmaması enerji geçişini zorlaştıran en önemli unsur olarak öne çıkıyor. İlçe genelinde eğitim düzeyi de bir başka dezavantaj olarak dikkat çekiyor. Tufanbeyli genelinde ön lisans ve üzeri eğitime sahip olanların oranı (%4,5) Adana merkezine göre daha düşük. Öte yandan, ilçede bulunan okulların santral ve madenlerdeki yerel istihdamı destekleyen bir eğitim sunduğu anlaşılıyor.Kömür sektörü çalışanlarının en güçlü motivasyonu ekonomik sebepler
Kömür çalışanlarının güvenceli ve maaşlı işlerinden vazgeçmek istemeyecekleri, mevcut kömür bağımlılığı nedeniyle ekonomik faaliyetlerin çeşitlenemediği ilçede istihdam, eğitim, erken emeklilik veya yatırım imkanları yaratılmadan kömürden çıkışın yüksek işsizlik ve gençlerin zorunlu olarak başka illere göçmesi ile sonuçlanacağı tahmin ediliyor.
Enerji geçişinde girişimcilik bir çözüm olabilir
WWF-Türkiye İklim ve Enerji Programı Müdürü Tanyeli Sabuncu, kömürden çıkış süreciyle ilgili olarak, “Doğayla uyumlu ve sağlıklı bir gelecek için kömürden çıkış tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de şart. Bu sürecin adil ve hak temelli bir biçimde planlanabilmesi için bölgedeki özgün koşulların dikkate alınması gerekiyor. İlçedeki termik santrali işleten şirketin kömürden çıkış hedefiyle Tufanbeyli, önemli bir özelliğe sahip. Bölgede gerçekleştirdiğimiz bu çalışmada ekonomik çeşitliliğin zayıf oluşu, ulaşım altyapısının yetersizliği, düşük eğitim düzeyi, yaşlı nüfusun yüksekliği ve göç eğilimi gibi unsurlar Tufanbeyli'de adil bir enerji geçişi için ele alınması gereken başlıca konular olarak öne çıkıyor” şeklinde değerlendirme yaptı.
Avrupa İklim Eylem Ağı, Türkiye İklim ve Enerji Politikaları Koordinatörü Özlem Katısöz ise “2053 net sıfır vizyonunu gerçekleştirmek için, ulusal ölçeğin yanında, bölgesel ölçekte dönüşüme ihtiyaç var. Bu bölgesel dönüşüm, var olan mağduriyetleri ortadan kaldırma ve yeni yeşil yerel ekonomilerin ortaya çıkaracağı faydaları tabana yayma fırsatı içeriyor. Bunu başarmak için bugünden, 2030 hedefli kömürden çıkış sürecinin takvimlendirilmesine ve enerji geçişinin kapsayıcı, katılımcı ve bölgesel ölçekte, sosyo-ekonomik farklılıklar ve kırılganlıklar gözetilerek planlanmasına ihtiyacımız var” dedi.Dönüşüme ihtiyaç var
Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği Direktörü Bengisu Özenç de çalışmayı şu sözlerle değerlendirdi: “Düşük karbonlu ekonomiye geçiş aynı zamanda bir bölgesel kalkınma meselesi. Yüksek karbonlu sektörlere bağımlı olarak gelişmiş bölgelerde iklim hedefleriyle uyumlu yeni sektörlerin ortaya çıkması, bölgedeki işgücü becerilerinin bu yeni sektörlerde istihdam edilecek şekilde desteklenmesi gerekiyor. Adil bir dönüşümün sağlanması için bölgelerin geleceğine ilişkin tasarım kadar, mevcut durumun anlaşılması ve bölge halkının, dönüşümü destekleyici paydaşlar olarak konumlandırılması da önemli. Bu anlamda, Adana Tufanbeyli özelinde gerçekleştirilen bu çalışma, sosyal kırılganlık unsurları odağında bölgedeki direnç noktalarını anlamaya ve kömürden adil çıkışın nasıl tesis edilebileceğine dair bölgesel bir perspektif sunuyor. Çalışma, adil geçişin mümkün ve belirli şartlar sağlandığı takdirde sektör çalışanlarının yaşam koşullarını iyileştirme olanağını da içeren bir olasılık olduğunu göstermesi açısından oldukça değerli.”güncel haberler - enerji ekonomisiAdil bir dönüşümün sağlanması için...