Schneider Electric uzmanlarına göre; giderek karmaşıklaşan iş ortamında düşünce ve fikir çeşitliliğini harmanlamak için stratejik bir yol bulmak sürdürülebilirliği sağlamanın tek yolu. Araştırmalar, farklılıkları benimsemenin rakipler karşısında oldukça büyük bir güç kazandırdığını gösteriyor. 366 kamuya açık şirket ile yapılan görüşmeler sonucu hazırlanan McKinsey raporu, şirket yönetimlerinin kültürel açıdan ne kadar çeşitlilik barındırırsa, finansal sonuçların da o kadar iyi olduğunu gösteriyor. Benzer şekilde Credit Suisse tarafından gerçekleştirilen ve 2400 şirketi içeren global analiz, en az bir kadın yönetim kurulu üyesine sahip kurumların hem daha yüksek bir öz sermaye getirisi hem de daha yüksek bir net gelir artışı elde ettiğini ortaya çıkardı.
Katılım ve Çeşitlilik arasındaki paradoksYeni nesil çalışanlar dışlanmanın olduğu bir iş ortamında çalışmak istemiyor. Yaşanacak daha iyi bir yer yaratmak, herkesin dahil olduğunu hissettiği bir yerde çalışmak ve herhangi bir korku veya çekince olmadan tam anlamıyla kendileri olmak istiyorlar.
Yapılan araştırmalardan çıkan sonuçlar da bir hayli ilgi çekici. Buna göre, kültürel değerler ve jeopolitik bağlam temelinde kurumlar, Çeşitlilik ve Katılım vizyonlarını güçlendirebilmiş değiller. Örneğin; kurumlardaki kadın ve azınlık liderlerinin sayısı halen çok az.PwC’nin global çeşitlilik ve katılım anketine göre; katılımcıların %87'si Çeşitlilik ve Katılıma güçlü bağlılıklarını ifade etti. Fakat aynı çalışma gösteriyor ki katılımcıların yarısı, Çeşitlilik ve Katılımın çalışanların kurum içinde ilerlemesi için bir engel teşkil ettiğini düşünüyor.Schneider Electric’e göre bu tip çelişkili yargılar yeni bir bakış açısını gerektiriyor. En büyük şans ise çeşitliliğe, katılımı düşünmeden bakmaktan geçiyor. Çeşitlilik, temsil yoluyla görünür olabiliyor fakat katılım, farklı ekipler arasında kabul görmeyle nitelendiriliyor. Bu da karşılığında, karşılıklı saygı ve çoklu bakış açısı için zemin yaratıyor. Basitçe ifade etmek gerekirse, katılım olmadığında çeşitlilik anlamını kaybediyor.
Rol model olma ve özeleştiri
Yeni nesil iş dünyasında Çeşitlilik ve Katılımın bir arada bulunabilmesi için global şirketlerin üzerine büyük bir görev düşüyor. Geçmiş deneyimlerini paylaşarak ve diğerlerinden öğrenerek tartışmalara katkı sağlayabilecek en yetkin kurumlar bu şirketler.Schneider Electric de bu konuda sorumluluklarının bilincinde hareket ediyor. Şirket uzun yıllardır “Enerjiye erişim en temel insan hakkıdır” mottosuyla ilerliyor. Bu nedenle de müşterileri için sürdürülebilir enerji çözümleri geliştirerek dünyadaki her insanın hayatını iyileştirmeyi amaçlıyor. Bu amaç, Çeşitlilik ve Katılım felsefesini de kapsıyor. “Herkese, her yerde eşit fırsatlar sunmak” şirketin bir diğer amacı. Çalışanlarının kim oldukları veya nerede yaşıyor oldukları bakmadan, kendilerini değerli ve güvende hissetmelerini sağlamayı amaçlıyor. Bu nedenle Schneider Electric, tek merkezli modelden çok merkezli modele geçiş yaptı. Global bir liderlik yapısı oluşturmak için de temel işleri bu merkezlere taşıdı. Çok merkezli model ile çalışanların yerlerini değiştirmelerini istemek yerine onlara daha yakın iş olanakları yaratılıyor. Çığır açıcı bu yeni model ile şirket, çok daha güçlü bir yetenek yönetimi sağlıyor.Schneider Electric’in rekabet gücünü arttıran bir diğer özelliği ise liderlikte çeşitlilik. Schneider Electric, liderlerinin faaliyet gösterdiği topluluklardaki çeşitliliği yansıtmalarına dikkat ediyor. Bunun için şirketin önceliği, cinsiyet, milliyet ve nesiller arasında çeşitliliğe sahip olmaktan geçiyor. Herkesin katılım sağladığı (uygulamalar ve davranışlar) bir ortamı etkin bir şekilde teşvik eden; yeni ekonomiler için liderler belirleyen ve geliştiren ve beş neslin yan yana çalışması için fırsatlar sunan Schneider Electric'te, herkesin büyüme ve başarılara giden yolu izlemesi mümkün.Şirket attığı adımların kalıcılığını sağlamak adına 2017 yılında Global Aile İzni politikasını başlattı. Bununla herkesin kendileri için önemli zamanları değerlendirmesine izin vererek yaşamlarını ve çalışma tarzlarını yönetmesine olanak tanımak amaçlanıyor.Ayrıca şirket, iş yerinde cinsiyet eşitliğini sağlamak amacıyla gerçekleştirilen maaş eşitliği sürecini yürütüyor. Bu kriterlerin takibi ise Gezegen ve Toplum barometresiyle sağlanıyor. Gezegen ve Toplum barometresi de Global Aile İzni politikası gibi oldukça etkin yürütülen bir proje. Tüm bu çalışmaların temelinde
schneider electric çalışanları için gerçek bir aidiyet duygusu yaratma isteği yatıyor.
YENİ İk MODELİ:•Schneider Electric, iş yerinde farklılıklara saygının yetenek yönetimi, kârlılık ve sürdürülebilirlik anlamında sağladığı faydalara dikkat çekiyor.
•“Enerjiye erişim herkesin hakkı” diyerek tüm dünyada eşitlik için çalışan şirket, kurum içinde de 100’ü aşkın ülkede adil, şeffaf, katılımcı ve çeşitliliğin sağlandığı bir iş ortamı yaratmayı hedefliyor.
•Bu doğrultuda pek çok İnsan Kaynakları politikasını uygulamaya koyan Schneider Electric, aynı zamanda uluslararası arenada bir ilk olarak global bir tek merkezden çok merkezli yapıya geçiş yaptı.