Aksa Enerji Elektrik Ticareti Yönetmeni Can Arslan, enerji ticaretinde kullanımı sık sık gündeme gelen Blockchain teknolojisinin kripto paralar nedeniyle gölgelendiğini vurguladı.Son dönemde sık sık gündeme gelen kripto paralarla birlikte adı geçen Blockchain teknolojisi, 25-26 Nisan tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenecek 6. Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı’nda (ICSG 2018) tartışılacak. Kongre öncesinde konuyla ilgili soruları yanıtlayan
aksa Enerji Elektrik Ticareti Yönetmeni Can Arslan, Blockchain teknolojisinin kripto paralar nedeniyle gölgelendiğini dile getirdi.
“ENERJİ TİCARETİNDE HACİMLER BÜYÜYECEK”
Blockchain teknolojisinin iki taraf arasında yapılacak bir işlemin aracı olmadan ve güvenilir bir şekilde gerçekleşmesini sağladığını ifade eden Arslan, “Bu iki nokta önemli. Aracıların olmadığı güvenli bir ticaret oluyorsa eğer elbette enerji ticaretinde hacimler büyüyecektir. Blockchain teknolojisi, akıllı sayaç teknolojisi ile birleştirildiğinde ön ödemeli enerji tedariğinin daha karlı uygulanabilmesini sağlayacaktır. Enerji tedarik şirketlerine şuanki perakende enerji piyasasında tek faydası bu olacaktır. Yakın bir gelecekte ise, pazarı büyütmesinden ziyade değiştireceğini düşünüyorum. Elektrik piyasası elektriğin ‘al-sat’ından ibaret değildir. İletim, dağıtım ve talep tarafı yönetim problemlerini anlamadan, ‘al-sat’ piyasasının nasıl değişeceğini anlayamayız” diye konuştu.
“TEDARİK ŞİRKETLERİNİN İŞ MODELLERİ TAMAMIYLA DEĞİŞECEK”Artan dağıtık yenilenebilir enerji üretimi ve reaktif enerji talebinin elektriğin iletim ve dağıtımında frekans yönetimini zorlaştırdığını belirten Can Arslan, “Frekans yönetiminin sorunsuz ve verimli işleyebilmesi için bizim akıllı sayaçlarla doğru ölçüm yapmamız lazım ve anlık olarak bu sonuçları şebekelerle konuşturmamız lazım. Peki bununla blockchainin ne ilgisi var? Blockchain teknolojisi, dağıtım şebekeleri seviyesinde gün içi piyasası yönetebilme imkanı veren platformların temelini teşkil ediyor. Böylece saatlik arz ve talep bölgesel olarak eşleştirilebiliyor ve dağıtım talebinin hatasız tahmin edilmesi sağlanıyor. Bu platformların kapsamı arttıkça tedarik şirketlerinin sunacağı hizmetler ve iş modelleri tamamıyla değişecek” dedi.
“BLOCKCHAIN TEKNOLOJİSİNİN 3 ÖNEMLİ GÖREVİ VAR”
Kripto paraların blockchain teknolojisini gölgelediğini düşündüğünü vurgulayan Arslan, “Blockchain teknolojisinin 3 önemli görevi var: tanımlama, yetkilendirme ve onaylama. Biz bu teknoloji ile onay süreçlerini güvenilir bir platformda kısaltmayı bu sayede hizmet kalitesini arttırmayı hedefliyoruz. Bu teknolojide güvenilirlik bir anda var olmuyor. Güvenilirliğin nasıl olacağına karar vermek için mutabakat sistemleri var. Her mutabakat sisteminin artıları ve eksileri var ki; biz şu anda bunları inceleme ve tartışma sürecindeyiz. Bu süreçte kripto paraları konuşmak için çok erken” diye konuştu.
“KRİPTO PARALAR YÜKSEK RİSK TAŞIYOR”Türkiye’de bu konuda tartışılması gereken önemli noktaların olduğunu belirten Can Arslan,“Blockchain projesinin altyapısında neler olması gerektiği, mutabakat sistemlerinin doğruluğu, güvenlik açığının olup olmadığı ve denetim konularıyla ilgili yasa ve düzenlemelerin yapılması lazım. Açıkçası bu yasal düzenlemeler gerçekleşmeden kripto paraların yüksek risk taşıdığına inanıyorum. Peki bu koşullar sağlandığında kripto paralar bize yepyeni bir enerji piyasası sunabilir mi? Evet. Bugün mahsuplaşma, fatura kesme, tahsil etme gibi süreçlerin zorluğundan dolayı uygulayamadığımız pekçok teşvik mekanizmasının, ileride kripto paralar vasıtasıyla uygulanması mümkün kılınabilir. Sevdiğim projelerden bir tanesi; ürettiğiniz yenilenebilir enerjiyi kripto paraya çeviren solarchain. ACWA ile geçtiğimiz aylarda anlaşma yaptılar, bu sayede ACWA uluslararası yenilenebilir enerji üretimi gelirlerinin yüzde 2 artmasını bekliyor” dedi.
“VERİ GÜVENLİĞİ İÇİN ÖNEMLİ TEHDİTLER DOĞURUR”Telekom şirketlerinin kendi perakende elektrik şirketlerini kurması hakkında da fikirlerini paylaşan Can Arslan, “Telekom şirketleri ile ortak yapılacak çalışmalar enerjide değişimin kilit noktası olacak, ancak telekom şirketlerinin perakende elektrik şirketleri kurmasının doğru olacağına inanmıyorum. Buradaki en önemli tehlikenin rekabet ve veri güvenliği olacağını düşünüyorum. Telekom sektörü doğası gereği oligopol bir pazar yapısına sahiptir. Bu sektörün müşteri ağı kullanılarak perakende enerji piyasasında avantaj sağlanması rekabete aykırı olacaktır. Ayrıca kişisel veri güvenliği için de önemli tehditler doğuracaktır” diye konuştu.