AYRINTILAR
Daha iddialı adımlar gerekiyor
Sevin, “İklim değişikliği ile mücadelenin ayrılmaz bir parçası olan emisyon azaltımı; hükümetler, uluslararası kuruluşlar ve özel sektör oyuncularının ajandalarında giderek daha büyük bir yer kaplıyor. Bu doğrultuda pek çok hükümet ve şirket dekarbonizasyon veya net sıfır emisyon taahhütleri açıklıyor. Ancak Paris Anlaşması’nda hedeflenen ve dünyamızdaki ortalama sıcaklık artışını sanayi devrimi öncesi döneme göre 2 derecenin altında tutma hedefine ulaşılabilmesi için adımların daha iddialı hale gelmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.2020 yılında emisyon değerlerinde yüzde 5,8’lik azalma gerçekleşti
Sevin, COVID-19 salgını kaynaklı karantina tedbirleri ve üretim faaliyetlerindeki aksamalar nedeniyle 2020 yılında emisyon değerlerinde küresel ölçekte yüzde 5,8’lik bir azalmanın gerçekleştiğini, ancak 2021 yıl sonu itibarıyla bu azalışın yüzde 4’lük bir gerileme yaşayacağını belirtti. Sevin bu gerilemenin uzun vadeli hedef ve uygulamaların eksikliğinden kaynaklandığını söyledi.Sevin sözlerine “Normalleşmeye başlayan sosyal hayat ve üretim süreci her ne kadar emisyon değerlerinin eskiye yaklaşmasına neden olduysa da, pandemi sürecinden alınan dersler, dünyayı iklim değişikliği ile mücadele konusunda daha kararlı adımlar atmak konusunda harekete geçirdi. Pandemi sonrası iyileşme sürecinde çevresel faktörleri göz önüne alan ve doğa üzerindeki olumlu etkinin kalıcı hale gelmesini hedefleyen ‘yeşil toparlanma’ kavramı pek çok kuruluş için öncelikli konular arasında yer alıyor” diyerek devam etti.Ülkelerin uzun vadeli karbon nötr taahhütleri büyük önem taşıyor
Sevin, bu doğrultuda 2021 yılında ABD’nin Paris Anlaşması’na yeniden taraf olmasının; Fransa, Almanya ve Birleşik Krallık’ın 2050 için net sıfır sera gazı emisyonu hedefleri açıklamasının ve Kore’nin 2050, Çin’in ise 2060 için karbon-nötr taahhütlerinde bulunmasının önemine dikkat çekti. Özel sektörün bu konudaki beyanlarını da kritik olarak değerlendiren Sevin; Unilever, Amazon ve Microsoft’un da aralarında bulunduğu 115 şirketin 2040 yılına kadar sıfır karbon olma hedefini içeren İklim Taahhüdü girişiminin iklim değişikliği ile mücadele konusundaki küresel çabanın bir izdüşümü niteliğinde olduğunu ifade etti.Enerji Ekonomisi