- Allianz Trade, üçüncü çeyrek dönemi tahminlerini içeren 2022 – 2023 güz dönemi “Küresel Ekonomik Görünüm” raporunu paylaştı. Rapor, küresel büyümenin 2022'nin ikinci çeyreğinde yüzde 0,6 oranında daraldıktan sonra, dördüncü çeyrekte negatife döneceğini ve 2023'ün ortasından önce toparlanmayacağını öngörüyor. Allianz Trade’in raporunda küresel büyüme tahmini ise ikinci çeyrek tahminlerine kıyasla 1 puan düşürülerek yüzde 1,5’e çekildi. Haziran ayından bu yana küresel makroekonomik koşulların önemli ölçüde kötüleştiğini belirten rapora göre, enerji piyasalarındaki derin ve uzun süreli kırılmalarla birlikte ticari güven üzerindeki olumsuz etki, çoğu ülkede imalat sektörünü resesyona itecek.
2023’te küresel enflasyonun düşmesi bekleniyor
Gelişmekte olan ülkelerde mali dengeye yönelik risk tehlikesiRaporda yer alan verilere göre bazı Gelişmekte olan Ülkeler (GoÜ) ödemeler dengesi krizi riskiyle karşı karşıya bulunuyor. Türkiye’nin yanı sıra Arjantin, Şili, Kolombiya, Mısır, Macaristan, Kenya, Pakistan, Polonya ve Romanya’da mali dengeye yönelik riskler halihazırda tehlikeli seviyelerde. Ancak bu ülkeler için hâlâ getiriler ve alış-satış farkları için daha fazla artış alanı var. Küresel ekonomi daha derin bir resesyondan kaçınabilecek olsa bile, gelişmekte olan ülkelerdeki koşulların gelecek yılın sonlarına kadar iyileşmesi beklenmiyor.GoÜ’lere dair ekonomik tahminleri değerlendiren Allianz Trade Türkiye CEO’su Ahmet Ali Bugay, “Görünümün yönü, önemli ölçüde büyük ekonomilerdeki finansal sıkılaştırmanın etkisine ve mali desteğin etkinliğine bağlı olacak. Piyasalar gelecek yıl toparlanarak tek haneli getiriler sunana kadar hisse değerlemelerinde aşağı yönlü daha fazla risk görüyoruz. Artan ithalat faturaları, zayıf küresel talep, Çin'deki sıfır Covid politikası, emlak krizi, jeopolitik anlaşmazlıklar gibi sorunlar nedeniyle tüm GoÜ’lerde, enerji ihracatçıları hariç, cari dengeler bozulacak. Sermaye/Finans hesabı kaleminden de bu durumu rahatlatmaya yönelik bir destek gelmeyecek. Olumsuz yatırımcı hissiyatı ve gelişmiş ekonomilerde artan faiz oranları, güvenliğe kaçış şeklinde sermaye çıkışlarını ve güçlü bir ABD dolarını teşvik ediyor.” dedi. Allianz Trade Türkiye CEO’su Ahmet Ali Bugay, GoÜ’lerin para birimlerinin çoğunun 2022 yılında güçlü dolar karşısında değer kaybettiğini ancak yalnızca birkaçının eurodan daha kötü durumda olduğunu ifade etti. Türkiye’nin durumunun ise Arjantin, Ukrayna ve Venezuela’da olduğu gibi kendine özgü sebeplerden kaynaklandığını söyledi: “GoÜ’lerde kamu temerrüdü riski endişe verici seviyelere ulaşıyor. Ulusal para biriminin değer kaybetmesiyle daha da artan döviz cinsinden kamu borcunun GSYH’ye oranı kamu borcu riskine yönelik endişeleri artırıyor. Türkiye, Arjantin, Mısır ve Pakistan hâlâ risk altında olsa da önümüzdeki yıl büyük GoÜ’ler arasında bir temerrüt dalgası beklemiyoruz çünkü 1980'ler ve 1990'lara göre borcun daha büyük bir kısmı yerel para biriminde ve yerel piyasalarda ihraç edildi. Prensipte, IMF son savunma hattı olarak hazır ancak ülkelerin kendi iç dinamikleri, zamanında bir kredi anlaşmasını engelleyebilir. Bazı ülkeler için ikili destek seçeneği de muhtemel: Örneğin, Fed pandemi sırasında olduğu gibi Latin Amerika ülkelerini destekleyebilir; KİK, Türkiye ile daha fazla swap düzenlemesi üzerinde anlaşabilir ve AB ile Avrupa Merkez Bankası, gerekirse Orta ve Doğu Avrupa'daki AB üyelerine yardımcı olabilir. Çin, RMB'nin uluslararası geçerliliğini artırarak finansal nüfuzunu artırmak için destek verme konusunda istekli olabilir.” “Türk lirasının da aralarında bulunduğu, bazı GoÜ yerel para birimlerinde devlet tahvili getirileri yüzde 12'nin üzerinde ve sürdürülebilir değil. İkinci çeyrekten bu yana, yabancı yatırımcılar gelişmekte olan ülkelerin hisse senetlerinden ve tahvillerinden 38 milyar doları geri çekti. Bu da rekor düzeyde en uzun net yabancı portföy çıkışları serisi oldu. Gelişmiş ekonomilerdeki, özellikle Fed olmak üzere merkez bankalarının yenilenen şahin duruşundan devlet tahvillerindeki alış satış farkı olumsuz etkilendi. Ancak, yıl sonuna kadar daha fazla kötüleşme beklemiyoruz ve durum önümüzdeki yıl daha iyiye dönmeli. 2023 yılının önemli bir kısmında gelişmekte olan ülkelerin borcu tehlikeli bölgede kalacak olsa da herhangi bir büyük GoÜ'nün borç sıkıntısı yaşamasını beklemiyoruz.” diye konuşan Allianz Trade Türkiye CEO’su Ahmet Ali Bugay, ABD doları cinsinden ülke borcunun bu yıl biraz daha artmasını ve seneye az da olsa azalmasını beklediklerini belirtti. Euro ve yerel para birimlerinin borç bakımından daha iyi olmayacağını söyleyen Bugay, yerel para birimi cinsinden borçlar için yıl sonu beklentisinin, getirilerin şu anki yüzde 6,9 oranından hafifçe artarak yüzde 7,3'e çıkması yönünde olduğunu ifade eti.Enerji Ekonomisi