Türk dizileri ve ahlaki değerler
Son yıllarda Türk dizi sektörü, önemli başarılara imza attı. Hatta, ihracat yapar seviyeye bile geldi; Türk dizi sektörü. Bu önemli. Ancak, başarının yanında Türk dizileri, son yıllarda toplumsal ahlaki değerlere de büyük darbeler vurdu, vuruyor. Bu ise, hiç de iyi değil.
Son dönemde başarı gösteren Türki dizilerini 3 başlıkta özetlenebilir: 1- Çığlık, 2- Çarpık ilişkiler, 3- Şiddet. Bu 3 madde de toplumsal barış, huzur ve en önemlisi de ahlaki değerler için çok tehlikeli. Başarmak için her yol mübah mantığı ile hazırlanan dizi sektörü, uzun vadede toplum ve ülke için tehlikeli bir durumdur. Zaten basına da yansıyor, dizilere özenerek küçük yaştaki çocuklar bile çeteleşmeye gidiyor
Çığlık: Hemen hemen bütün dizilerde bağırış-çağırış var. Özellikle kadın çığlıkları. Çözüm için çığlık, rahatlamak için çığlık, iletişim kurmak için çığlık (kadın, erkek). Oysa toplumumuzda, kültürümüzde böyle bir iletişim kesinlikle yok.
Çarpık ilişkiler: Hemen hemen yine bütün dizilerde çarpık ilişkilere yer veriliyor. Daha da kötüsü, bu çarpık ilişkiler normal sunuluyor; hatta mutluluk veren bir yaşam olduğu izlettiriliyor seyirciye. Daha da tehlikelisi; toplumun çekirdeği olan aile yapısı ‘boşanmaların normal olduğu, boşanma sonrası da mutlu olunabileceği ve hatta boşandıktan sonra daha da mutlu olunabildiği (arkadaş olarak yaşam vb) gibi son derece tehlikeli örneklemeler ile tahrip ediliyor; bu örnek yaşamlara dizizilerde genişçe yer alıyor.
Şiddet: Bir toplumun birliği için en tehlikelisi, kamu otoritesi-kanunların yetersizliğini ortaya koymak. Daha da kötüsü, çete, örgüt, mafyavari yapıların çözüm olarak gösterilmesi ve hatta ‘bu yapıların hızlı çözüm ürettiği’ izlenimi. Çok çok tehlikeli bir süreç bu durum. Toplumun mutlaka ortak değerleri vardır, toplumda mutlaka yanlış-hukuksuz durumlar da kanun-adalet vardır; inancına ağır darbedir, bu durum ayı zamanda. Hak aramanın, vur-kırla daha hızlı alınabileceği öğretisi; hiç kimseye ve en önemlisi de toplum huzuruna hiç bir katkı sağlamıyor.
Hangi sektör olursa olsun, kesinlikle başarılı olmalı. Türk dizi sektörü de bunu son yıllarda başardı. Ancak; içerik olarak, çok tehlikeli bir konumda Türk dizi sektörü. Bu terk edilmeli. Yine basına yansıdı; ‘Türk dizilerinin Rusya da yasaklandığı’ konuşuluyor. Aynı şekilde Türk dizilerinin toplum IQ seviyesini düşürdüğü tartışılıyor. Bu kabul edilemez bir durumdur, ihracatta olsa.
Kamu otoritesi, sivil toplum oluşumları; Türk dizi sektörünü mutlaka yakın takibe almalı. Ve mutlaka, ısrarla ‘çarpık ilişki, şiddet ve mafyavari’ içeriklerin topluma örnek olarak sunulmasının önüne geçilmeli. Mutlaka, ‘sansüre’ hayır. Fakat; bir yerde yıkım varsa, bu da görmezden gelinemez.
Toplumsal huzur, herkes için önemli.
- Son yıllarda Türk dizi sektörü, önemli başarılara imza attı. Hatta, ihracat yapar seviyeye bile geldi; Türk dizi sektörü.

(Makale - İsmail Altunsoy / Tüketici Postası)
Yorumlar
Kalan Karakter: