Dünyanın En Büyük Plastik Distribütörlerinden Albis’in Türkiye Genel Müdürü Özgür Evlioğlu ile Sektörel Söyleşi.
- Özgür Evlioğlu
- Albis Türkiye Genel Müdürü
- Albis Türkiye olarak hangi sektörlere hizmet veriyorsunuz? Türkiye pazarındaki en hızlı büyüyen alanlar hangileri?
Biz Albis Türkiye olarak, yoğunlukla otomotiv, beyaz eşya, elektrik-elektronik, ambalaj, inşaat ve medikal gibi sektörlere hizmet veriyoruz. Tabii plastik kullanılan pek çok farklı alan var ama bu sektörler bizim için öncelikli olduğunu söyleyebilirim.
Türkiye pazarı gerçekten hareketli ve hızlı gelişen bir pazar. Özellikle yüksek performanslı plastiklere olan talep giderek artıyor. Otomotiv sektöründe daha hafif, dayanıklı malzemeler arayan bir dönüşüm var, elektrik-elektronikte ise hem dayanıklılık hem de estetik önemli. Biz de müşterilerimize sadece ürün vermekle kalmayıp, teknik bilgi ve destek sağlayarak, ihtiyaçlarına uygun çözümler sunmaya çalışıyoruz.
Türkiye’nin avantajı üretim hızı ve esnekliği, ama bu hızlı tempoda doğru malzemenin seçilmesi ve teknik desteğin verilmesi kritik. Biz de buradaki ihityaçları doldurmaya çalışıyor; müşterilerimizin projelerine baştan beri dahil olup, en uygun ve verimli malzemeyi birlikte belirliyoruz.
Türkiye’de dört ayrı lokasyonda depolarımız mevcuttur. Bunun yanında tüm Avrupa’daki ALBİS stoklarına erişimimiz sayesinde çok hızlı ürün tedariği sağlayabiliyoruz. Bizim için önemli olan, sadece ürün tedarik etmek değil; işin içinde teknik uzmanlıkla çözüm ortağı olmak.
- Global distribütörlük ağınızın Türkiye’ye sağladığı avantajlar neler?
Global ağımız Türkiye’de işimizi oldukça kolaylaştırıyor. İhtiyaç duyduğumuz ürünleri hızlıca bulabiliyor ve akıcı bir operasyonla müşterilerimiz ile buluşturuyoruz. Ayrıca dünyadaki yenilikleri neredeyse ilk biz öğreniyoruz, müşterilerimize bunu aktarmak önemli bizim için. Yani hem hız hem çeşitlilik hem de teknik destek anlamında fark yaratıyoruz.
- Türkiye plastik sektörü Avrupa pazarına göre nasıl bir konumda? Albis bu tabloya nasıl katkıda bulunuyor?
Türkiye plastik sektörü Avrupa ile karşılaştırıldığında, hızla büyüyen ve gelişen bir pazar. Avrupa, özellikle teknik plastikler ve sürdürülebilir çözümler konusunda daha olgunlaşmış bir yapıya sahip. Ancak Türkiye’de de hem üretim kapasitesi hem de kalite anlamında ciddi ilerlemeler kaydediliyor.
Özellikle belirli sektörlerde Türk üreticiler, global standartlara uyum sağlamak için yüksek performanslı plastiklere daha fazla yöneliyorlar. Bu da sektörde hem ürün hem de teknik bilgi talebini artırıyor.
Albis olarak, Türkiye’de bu anlamda önemli bir oyuncuyuz. Güçlü tedarikçi ağımız ve hem global hem de lokal teknik uzmanlığımız sayesinde, müşterilerimize sadece ürün temin etmekle kalmıyor; aynı zamanda projelerine baştan sona teknik danışmanlık ve uygulama desteği sağlıyoruz.
Avrupa’daki 60 yılı aşkın deneyim ve know-how’ı Türkiye pazarına hakim ekibimiz ile taşıyarak, yerel üreticilerin daha rekabetçi ve yenilikçi olmasına katkıda bulunuyoruz.
Ayrıca, güçlü lojistik altyapımız sayesinde hızlı ve kesintisiz tedarik sunarak müşterilerimizin üretim süreçlerinin aksamamasını sağlıyoruz.
Kısacası, Türkiye plastik sektörü hızla büyürken, Albis Türkiye de bu büyümeyi destekleyen, bilgi ve ürünle fark yaratan bir partner olmaya devam ediyor.
- Yüksek performanslı plastiklere özellikle hangi sektörlerden yoğun talep geliyor?
Yüksek performanslı plastikler, özellikle son yıllarda teknolojik dönüşümün hızlandığı sektörlerde öne çıkıyor. Otomotiv sektörü burada başı çekiyor. Elektrikli araçlar, hafif yapılar, daha az yakıt tüketimi ve daha düşük emisyon hedefleri, üreticileri geleneksel malzemeler yerine daha hafif ama dayanıklı çözümlere yöneltiyor. Burada cam elyaf takviyeli, alev geciktiricili veya kimyasal dirençli malzemeler öne çıkıyor. Aynı zamanda iç-dış parçalarında estetik ve yüzey kalitesi beklentileri de yüksek.
Elektrik-elektronik sektörü de başka bir odak noktası. Bu alanda hem fonksiyonel hem de güvenlik kriterlerini karşılayacak özel malzemelere ihtiyaç duyuluyor. Yüksek ısıya dayanım, alev geciktirme özellikleri ve izolasyon kabiliyeti gibi özellikler yüksek performanslı plastiklerin burada tercih edilmesini sağlıyor.
Bunun yanında, medikal sektörde de son dönemde talep artıyor. Kullan-at uygulamalar ya da steril ortamlarda kullanılabilecek malzemeler için hem biyouyumluluk hem de belli regülasyonlara uyum gerekiyor.
Beyaz eşya ve küçük ev aletleri üreticileri de artık daha enerji verimli, estetik ve fonksiyonel ürünler sunmak istiyor. Dolayısıyla dayanıklılık, uzun ömür ve ısıya dayanım gibi özellikleri bir arada sağlayabilen malzemelere yöneliyorlar.
Bu taleplerin ortak noktası ise şöyle: üreticiler artık sadece bir ‘hammadde’ değil, belirli bir problemi ortadan kaldıracak veya mevcut duruma daha da değer katacak teknik özellikleri olan çözümler arıyor. Biz de Albis Türkiye olarak bu ihtiyacı karşılamak için yalnızca ürün değil daha önce de bahsettiğim gibi teknik bilgi, uygulama desteği ve proje bazlı çözüm sunmaya odaklanıyoruz. Talebin bu kadar çeşitlenmesi, aslında sektörün olgunlaştığını da gösteriyor. Ve biz bu dönüşümün büyük destekçisi ve her zaman için pazarda aktif bir parçasıyız.
- Albis olarak sürdürülebilirlik konusundaki yaklaşımınızı anlatır mısınız? Türkiye’de sürdürülebilir plastik çözümlerine yönelik ilgiyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Albis olarak global anlamda sürdürülebilirlik, temel önceliklerden biri haline geldi. Global iş ortaklarımız sayesinde çevre dostu ürün portföyümüzü Türkiye’de de sürekli geliştirmeye çalışıyoruz.
Türkiye’de sürdürülebilir plastiklere olan ilginin hızla arttığını görüyoruz. Firmalar çevresel sorumluluklarını daha fazla önemserken, sürdürülebilir çözümler de giderek daha çok tercih ediliyor. Biz de müşterilerimizin bu geçiş sürecinde ihtiyaçlarına uygun destek vermeye özen gösteriyoruz.
Ayrıca, tedarik zincirindeki zorlukları da göz önünde bulundurarak, en uygun ve güvenilir çözümleri Türkiye pazarına ulaştırmak için de çalışıyoruz.
Kısacası, sürdürülebilirlik bizim için sadece ürün değil, geleceğe yönelik birlikte attığımız bir adım.
- Globalde plastik hammaddelerde hangi teknolojik ve yapısal değişimler öne çıkıyor?
Son yıllarda plastik hammaddelere yönelik beklentiler ciddi anlamda değişti. Eskiden temel kriter dayanıklılık ve uygun maliyetti diyebilirim. Bugün ise işin içine çok daha fazla parametre giriyor. Regülasyonlar sıkılaştı, nihai ürünlerde hem teknik performans hem de çevresel sorumluluk daha ön planda.
Şunu çok net görüyoruz: artık her sektör, hatta her uygulama, kendine özel bir çözüm arıyor. Yani bir malzeme, sadece teknik veri sayfasıyla değerlendirilmiyor; nasıl işlendiği, ne kadar enerji harcadığı, kullanım ömrü boyunca çevreye etkisi gibi pek çok konu dikkate alınıyor.
Özellikle mühendislik plastiklerinde farklı katkılarla geliştirilen çok bileşenli yapılar öne çıkıyor. Sadece dayanıklı olması yetmiyor — alev geciktirici, UV’ye dayanıklı, kimyasala karşı dirençli ama aynı zamanda kolay işlenebilir olması da bekleniyor. Kısacası malzemenin üreticiye zaman kazandırması, verimliliği artırması gibi yönler artık çok daha değerli.
Tabii bir de sürdürülebilirlik konusu var, ki bu artık neredeyse her projenin bir parçası. Geri dönüştürülmüş ya da biyo-bazlı malzemelere ilgi giderek artıyor. Ama burada da konu sadece ‘geri dönüştü mü, dönüştü’ değil — o malzeme gerçekten performans gösteriyor mu, teknik olarak istenen seviyeyi karşılıyor mu, buna bakılıyor. Bu alanda ciddi bir Ar-Ge yatırımı yapıldığını görüyoruz.
Yapısal olarak da hammadde üreticileri artık daha bölgesel düşünmeye başladı. Lojistik krizleri, tedarik güvenliği, regülasyon farklılıkları gibi nedenlerle global firmalar bölgeye özel çözümler geliştiriyor.
- Türkiye pazarı için 2025 ve sonrası hedefleriniz neler?
Türkiye pazarı Albis için sadece bir satış bölgesi değil; potansiyeli yüksek, dinamik yapısıyla uzun vadeli stratejik bir merkez. 2025 ve sonrasında da bu pazarda sürdürülebilir ve nitelikli bir büyüme hedefliyoruz. Önceliğimiz, müşterilerimize sunduğumuz katma değeri daha da artırmak. Bugün Türkiye’de pek çok sanayi kuruluşu yüksek performanslı malzemelere yönelmiş durumda. Bu dönüşümde, biz de onların yanında doğru ürünleri projeye özel analizlerle öneren bir çözüm ortağı olmayı sürdüreceğiz.
Özellikle malzeme seçim sürecinde müşterilerimizle erken evrede temas kurup, uygulama odaklı çözümler geliştirmek istiyoruz. Bu doğrultuda, Hamburg merkezli teknik ekibimizle lokal bilgi birikimimizi daha entegre bir şekilde çalıştırmayı ve bu desteği sahaya daha hızlı yansıtmayı hedefliyoruz.
Sürdürülebilirlik konusu ise global ölçekte olduğu gibi bizim için Türkiye'de de uzun vadeli bir odak alanı. Türkiye’deki bazı yapısal zorluklara rağmen, sektörde bu konuda artan bir farkındalık gözlemliyoruz. Geri dönüştürülmüş veya çevresel etkisi düşük malzemelerle ilgili ürün portföyümüzü daha görünür kılarak, bu geçiş sürecine bilgiyle katkı sağlamayı önemsiyoruz.
Lojistik tarafında ise hem yerel stoklarımızı hem de Avrupa’daki güçlü dağıtım altyapımızı daha etkin kullanarak, pazardaki hızlı tepki beklentisine karşılık verecek bir yapı kurmaya devam ediyoruz. Amacımız, Türkiye’de yalnızca ürün sağlayan değil; uzmanlığı, sahaya yakınlığı ve güvenilirliğiyle farklılaşan bir iş ortağı olarak konumumuzu güçlendirmek.
- 1 Milyar Euro cironun içinde Türkiye’nin payı ne kadar?
- "Albis'in 1 milyar Euro'yu aşkın cirosu içerisinde Albis Türkiye olarak stratejik ve büyüyen bir paya sahibiz. Şirket politikamız gereği spesifik ülke ciro rakamlarını detaylı olarak açıklamıyoruz. Ancak, Türkiye pazarının dinamizmi ve Albis Türkiye'nin son yıllardaki tutarlı büyümesi, global hedeflerimize ulaşmamızda çok önemli bir rol oynuyor. Albis Türkiye olarak sadece finansal katkımızın ötesinde, bölgesel pazar liderliğimiz ve yenilikçi çözümlerimizle de Albis'in gücüne güç katıyoruz. Gelecek dönemde de Türkiye'nin global ciromuz içindeki ağırlığının artarak devam edeceğini öngörüyoruz."
- Türkiye’de üretim yapıyor musunuz veya yapmayı düşünüyor musunuz?
"Türkiye pazarı, Albis’in büyüme haritasında kilit bir role sahip. Bu nedenle, Türkiye'deki operasyonlarımızı her zaman en üst düzeyde tutmak ve potansiyelimizi tam olarak kullanmak için fırsatları değerlendiriyoruz. Türkiye'de üretim yapma konusu da bu kapsamda gündemimizde olan ve aktif olarak üzerinde düşündüğümüz bir seçenektir. Bu, sadece bir yatırım kararı değil, aynı zamanda yerel yeteneklere ve pazarın sunduğu potansiyele olan inancımızın bir göstergesi olacaktır. Elbette, böyle bir adım atmadan önce detaylı bir fizibilite çalışması yapmamız ve bunun Albis Global'in genel üretim ve dağıtım ağına nasıl entegre olacağını değerlendirmemiz gerekiyor. Ancak, Türkiye'deki büyüme ivmemizi göz önünde bulundurduğumuzda, gelecekte Türkiye'nin bir üretim üssü olma potansiyelinin yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Sürekli olarak pazar dinamiklerini ve yatırım fırsatlarını yakından takip ediyoruz."
(sektörel söyleşiler - enerji ekonomisi)