MİKRO HES'LERE HEM EVET - HEM HAYIR!
ANALİZ - ENERJİ EKONOMİSİ
Evet; Mikro HES'lere, 'hem evet ve hem de' hayır. Öncelikle paylaşmak gerekiyor ki, ya da paylaşmakta fayda var. Türkiye'de halen akarsu santrali olarak bilinen dere ve nehirlerin üzerinde kurulu (irili ufaklı) toplam 561 akarsu elektrik üretim santrali var. Bu santrallerin kurulu gücü ise 7.902,2 MW (TEİAŞ, Ağustos 2020 sonu itibariyle).
MİKRO HESLERE EVET: ÇÜNKÜ...
Mikro HES'lere (Akarsu Hidrolektrik Santralleri) evet. Çünkü; yerlİ ve yenilenebilir enerji kaynağıdırlar. Ülke zenginliği olan suların boşa akmasını önlüyorlar. Elektriğe çevrilip ülkenin daha fazla petrol -doğal gaza para ödememesi için olumlu katkı yapıyorlar. Elektrik birim üretim maliyeti düşük olduğundan, elektrik maliyetlerinin düşmesine neden oluyorlar.
MİKRO HESLERE HAYIR: ÇÜNKÜ...
Plansız ve kontrolsüz bir şekilde sayıları arttı (Artıyor). Ve, önce 'Elektrik üretimi' diyerek ırmak ve nehirlerdeki doğal hayatı yok ediyorlar (Genelde). Ya da, doğal hayatın dengesini bozuyorlar. Ülkenin tatlı su kaynaklarının akış dengesini bozuyorlar (Ani üretime geçme ya da ani baraj kapaklarını kapama - bent barajlar için). Suyun akış dengesini bozduklarından, yerüstü sularının yeraltı sularına karışmasına - yok olmasına neden oluyorlar. Dere ve ırmakların çevreye sundukları doğal güzellikleri yok ediyorlar (Sürekli elektrik üretim mantığı ile çalışanlar).
DURUM BU...
Özetlenirse; boşa akan ırmakların - derelerin akarsu santralleri kurularak elektrik üretip ekonomiye kazandırılması olumlu. Ancak bu yapılırken, ırmakların - derelerin su potansiyeli ile ırmak ve derelerdeki doğal yaşamın devamı için gerekli su miktarı (Can suyu) hesaplamaları çok iyi yapılmalı. Mevcut durum itibariyle, başta Doğu Karadeniz Bölgesi olmak üzere bu hesaplamalarda ciddi hatalar yapıldığı bir gerçek. Mesela Solaklı Deresi üzerinde çok sayıda Akarsu HES'e izin verilmesi, derenin su ve doğal yaşam dengesini bozdu. Ve de bozuyor. Bir anda dere susuz kalırken (Dere üzerindeki HES'lerin üretime geçmesiyle), bir diğer anda ise dere suyla dolabiliyor (Bentlerin açılması veya elektrik üretiminin durmasıyla). Dere üzerindeki santral sayısının fazlalığı; suyun akışını, doğal yaşamı tamamen yok edici ya da tahrip edici bir durumda. Ayrıca, barajlar öncesi berrak akan bu derede suyu berrak görmek artık çok zor. Benzer şekilde aynı bölgedeki Baltacı Deresi üzerine de HES var. Fakat sayı az olduğundan, suda aşırı dengesizlik görmek zor ve de suyun berrak akışını izlemekte mümkün (Solaklı v Baltacı Dereleri, Of - Trabzon).
NE YAPILMALI?
Yapılması gereken, vakit çok geç olmadan Türkiye'de kurulu bulunan bütün Mikro HES'lerin yeniden değerlendirmeye alınması (Dereler mi, Doğal Hayat mı ve de Elektrik Üretimi mi?) ve masaya yatırılmasıdır. Eğer Mikro HES'ler ya da diğer adıyla akarsu santralleri; doğal yaşamı, suyun kaynağını yok ediyorsa, ya da derenin - akarsuyun potansiyelinin çok üzerinde işletmeye - santrale izin verilmiş ise ya da santraller bölgeye (Taşkın vb) zarar veriyorsa, 'Yatırımcının maliyeti karşılanmak şartıyla' bu HES'lerde elektrik üretimi sonlandırılmalıdır. Ülkenin doğal su kaynakları ve doğal yaşamı bir an önce korumaya alınmalıdır.
Verimli ve doğaya - doğal yaşama zarar vermeyen, dere - nehir potansiyele uygun izin verilen - faaliyet gösten HES'lerde üretimlerine devam etmelidir.
Bu işin tek bir şekilde 'HES'e Hayır' ya da HES'e Evet' şeklinde keskin ve kesin çözümü yok. Ama, ülke kaynaklarının en verimli şekilde değerlendirilmesiyle ortaya konabilecek bir çözüm var: Hem dereler olmalı, hem de elektrik üretimi olmalı.
ANALİZ - ENERJİ EKONOMİSİ
Evet; Mikro HES'lere, 'hem evet ve hem de' hayır. Öncelikle paylaşmak gerekiyor ki, ya da paylaşmakta fayda var. Türkiye'de halen akarsu santrali olarak bilinen dere ve nehirlerin üzerinde kurulu (irili ufaklı) toplam 561 akarsu elektrik üretim santrali var. Bu santrallerin kurulu gücü ise 7.902,2 MW (TEİAŞ, Ağustos 2020 sonu itibariyle).
MİKRO HESLERE EVET: ÇÜNKÜ...
Mikro HES'lere (Akarsu Hidrolektrik Santralleri) evet. Çünkü; yerlİ ve yenilenebilir enerji kaynağıdırlar. Ülke zenginliği olan suların boşa akmasını önlüyorlar. Elektriğe çevrilip ülkenin daha fazla petrol -doğal gaza para ödememesi için olumlu katkı yapıyorlar. Elektrik birim üretim maliyeti düşük olduğundan, elektrik maliyetlerinin düşmesine neden oluyorlar.
MİKRO HESLERE HAYIR: ÇÜNKÜ...
Plansız ve kontrolsüz bir şekilde sayıları arttı (Artıyor). Ve, önce 'Elektrik üretimi' diyerek ırmak ve nehirlerdeki doğal hayatı yok ediyorlar (Genelde). Ya da, doğal hayatın dengesini bozuyorlar. Ülkenin tatlı su kaynaklarının akış dengesini bozuyorlar (Ani üretime geçme ya da ani baraj kapaklarını kapama - bent barajlar için). Suyun akış dengesini bozduklarından, yerüstü sularının yeraltı sularına karışmasına - yok olmasına neden oluyorlar. Dere ve ırmakların çevreye sundukları doğal güzellikleri yok ediyorlar (Sürekli elektrik üretim mantığı ile çalışanlar).
DURUM BU...
Özetlenirse; boşa akan ırmakların - derelerin akarsu santralleri kurularak elektrik üretip ekonomiye kazandırılması olumlu. Ancak bu yapılırken, ırmakların - derelerin su potansiyeli ile ırmak ve derelerdeki doğal yaşamın devamı için gerekli su miktarı (Can suyu) hesaplamaları çok iyi yapılmalı. Mevcut durum itibariyle, başta Doğu Karadeniz Bölgesi olmak üzere bu hesaplamalarda ciddi hatalar yapıldığı bir gerçek. Mesela Solaklı Deresi üzerinde çok sayıda Akarsu HES'e izin verilmesi, derenin su ve doğal yaşam dengesini bozdu. Ve de bozuyor. Bir anda dere susuz kalırken (Dere üzerindeki HES'lerin üretime geçmesiyle), bir diğer anda ise dere suyla dolabiliyor (Bentlerin açılması veya elektrik üretiminin durmasıyla). Dere üzerindeki santral sayısının fazlalığı; suyun akışını, doğal yaşamı tamamen yok edici ya da tahrip edici bir durumda. Ayrıca, barajlar öncesi berrak akan bu derede suyu berrak görmek artık çok zor. Benzer şekilde aynı bölgedeki Baltacı Deresi üzerine de HES var. Fakat sayı az olduğundan, suda aşırı dengesizlik görmek zor ve de suyun berrak akışını izlemekte mümkün (Solaklı v Baltacı Dereleri, Of - Trabzon).
NE YAPILMALI?
Yapılması gereken, vakit çok geç olmadan Türkiye'de kurulu bulunan bütün Mikro HES'lerin yeniden değerlendirmeye alınması (Dereler mi, Doğal Hayat mı ve de Elektrik Üretimi mi?) ve masaya yatırılmasıdır. Eğer Mikro HES'ler ya da diğer adıyla akarsu santralleri; doğal yaşamı, suyun kaynağını yok ediyorsa, ya da derenin - akarsuyun potansiyelinin çok üzerinde işletmeye - santrale izin verilmiş ise ya da santraller bölgeye (Taşkın vb) zarar veriyorsa, 'Yatırımcının maliyeti karşılanmak şartıyla' bu HES'lerde elektrik üretimi sonlandırılmalıdır. Ülkenin doğal su kaynakları ve doğal yaşamı bir an önce korumaya alınmalıdır.
Verimli ve doğaya - doğal yaşama zarar vermeyen, dere - nehir potansiyele uygun izin verilen - faaliyet gösten HES'lerde üretimlerine devam etmelidir.
Bu işin tek bir şekilde 'HES'e Hayır' ya da HES'e Evet' şeklinde keskin ve kesin çözümü yok. Ama, ülke kaynaklarının en verimli şekilde değerlendirilmesiyle ortaya konabilecek bir çözüm var: Hem dereler olmalı, hem de elektrik üretimi olmalı.