- BUZULLAR HIZLA ERİRKEN GELECEĞİMİZ,
- GEÇİM KAYNAKLARIMIZ DA ERİYOR!
Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği, dünya su günü açıklamasında su insanın temel içeceği, tarım ile endüstrinin girdisi, enerji sektörünün yenilenebilir kaynağı, turizm için önemli, ülkelerin kıymetli ulusal varlıklarından biridir vurgusu ile suyun sadece yüzde 2,5’inin tatlı su, bu suyun da çoğunun buzullarda olduğunu belirterek; iklim değiştikçe buzulların hızlı erimesiyle insanın barınma, enerji, gıda, sağlık erişimi, geçim kaynakları da tehlikeye girmekte; türler yok olmakta; geleceğimiz de erimekte diyerek buzullarımızı, suyumuzu koruma, iklim değişikliğine dur deme çağrısı yaptı.
21 Mart 2025 Dünya Su Günü21 Mart 2025 Dünya Su Günü için “Buzul Koruma” temasıyla hızla eriyen buzullarla, su akışlarındaki düzensizliğin insan, tarım, turizm, endüstri, enerji, ekosistemlerde yaratacağı ciddi etkiler nedeniyle iklim değişikliği ve küresel su krizi mücadele planlamaları merkezine buzul korumanın koyulması için birlikte çalışma gereği bildiriliyor diyen İstanbul Teknik Üniversitesi(İTÜ) Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu buzullar erirken geleceğimiz, geçim kaynaklarımız da eriyor, buzullarımızı, suyumuzu koruma, iklim değişikliğine dur deme çağrısı yaptı. Buzulların erimesi
- Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu
- İstanbul Teknik Üniversitesi(İTÜ) Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) Başkanı

Prof. Karaosmanoğlu “2015-2024 yıllarındaki son on yıl kayda geçen en sıcak on yıl olurken 2024 küresel ortalama yüzey sıcaklığı 1850-1900 dönemi ortalamasının 1,55°C üstünde olan ilk yıl rekoruyla iklim hızla değişti. İklim değişmekte.İklim değişecek. İklim değişikliğiyle olagelen yağış anormallikleri, deniz seviyesi yükselmesi; kar, deniz buzu ve buzulların yitirilmesi; kuraklık; sıcak hava dalgası; soğuk hava dalgası; ısı adası; yangın; hava kalitesi kötüleşmesi; göç; salgın yaşamımızı tehlikeye sokmakta.Buzulların her zamankinden hızlı erimesinin yıkıma neden olduğunu, okyanuslar ısındıkça insan ve yaban yaşamında olagelen sorunları göz ardı edemeyiz. Örneğin balıkçılık, kutup ayıları ile penguenlerin yaşamındaki zorluklar gibi. İşte bu nedenlerle buzulların korunması hayatta kalma stratejimiz olmalı, sera gazı emisyonlarını azaltmalı, eriyen suyu insan ve gezegen yararına daha sürdürülebilir yönetmek için harekete geçmeli, birlikte çalışmalıyız” dedi.
- İklim değişikliği,
- buzullar ve hayatta kalma stratejisi!
Türkiye, buzullarımız ve karbon yönetimiDr. Karaosmanoğlu “Ülkemizde Doğu Karadeniz Dağları, Toros Dağları ve volkanlarda vadi buzulu, buzyalağı buzulu ve doruk buzulu tipinde dağ buzulu vardır. En büyük ve tek doruk buzulu yaklaşık 10 kilometrekare yüzey alanıyla Ağrı Dağı’ndadır. En büyük ve 20 bin yıllık vadi buzulu ise Cilo Dağı Uludoruk Buzulu olup uzmanlar buzullarımızın yılda 1 ile 20 metre arasında eridiğini, gidişata dur denmezse Cilo Dağı buzullarının önümüzdeki 20-50 yılda yok olacağını bildiriyor diyerek hepimiz iklim değişikliğinden sorumluyuz. Evde, okulda, işte, yolda, tarlada, ormanda sera gazı emisyonlarımızı düşürmeli, iklim değişikliğine dur demeliyiz. Atmosfer ve suyun sınırı yok. Her birimize görev düşüyor.SÜT-D’nin de Türkiye karbon yönetimi kapasitesini artırmak öncelikli hedefiyle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve İTÜ ana desteğinde, 2024 UI GreenMetric sıralamasında “Dünyanın En Sürdürülebilir 38. ; Avrupa’da 22.; ülkemizin sekiz yıldır hep birincisi kampüs” olan Ayazağa Yerleşkesi’nde 14-15 Nisan 2025’te gerçekleştirilecek konusunun ilk ve teki 10. İstanbul Karbon Zirvesi’nde paydaşlarını biraraya getireceğini ve SÜT-D 2025 Düşük Karbon Kahramanı Ödül başvurusunun sürdüğünü açıkladı.
- Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği(SÜT-D): SÜT-D, sürdürülebilir üretim ve tüketim konusunda toplumda güçlü etki yaratmak için faaliyetler yaparak, en iyi enerji, su, atık yönetimi ile kaynak verimli, mevcut en iyi teknolojilerin kullanılması; çevre kirliliği, iklim değişikliği ve biyoçeşitlilik kaybı ile mücadele edilmesi; insan ve doğa dostu sürdürülebilir yaşam kültürü ile sürdürülebilir kalkınma farkındalığının artırılması için çalışarak bilgi ve kapasite oluşturmak hedefi ile 2013 yılında kamu, iş ve akademi temsilcilerince kuruldu. SÜT-D etkinliklerinde resmi erk, yerel yönetimler, üniversiteler, sivil toplum örgütleri ve medya ile yakın işbirliğinde olma, “Sürdürülebilirlik Yönetimi” sosyal ve teknik yönleriyle uğraş vermeyi öncelikli görmekte, bugün ve yarında insanoğlunun refah ve konforu için sivil toplum yeşil ve mavi gücünü sunmaktadır.