TÜSİAD eski Başkanı: İtibar borç alınamaz, konkordatoya tabi tutulamaz

TAKİP ET

RepMan İtibar Araştırmaları Merkezi'nin düzenlediği forumda 'Krizler Kaosa Dönüşürken İtibarı Nasıl Yöneteceğimiz' tartışıldı.

ÖNEMLİ NOTLAR:

-Söz vermeyin güven verin, güven verdiğinizde söz vermeye ihtiyacınız olmaz.


-İletişimin tutarlı olması gerekir, tutarlılık sakinlik gerektirir. Her zaman sakin olan hakim olur.


-Ülkelerin gücü, sıçrayışta değil, sarsılmaz duruşundadır. Ekonomide mesele günü kurtarmak değil, yarını kurmaktır. İtibar ödünç alınmaz, konkordato ilan edemez.Hukuk birgün herkese lazım olur.


-Dünya vazgeçenleri değil, azim edenleri hatırlar.


-Herkes için geçerliliği olan ortak doğruya hakikat denir. Kişiye göre değişen doğrular hakikatten uzaklaşmayı getirir.

-Haysiyet, Şöhret ve İtibar birbirlerine benzerlik gösterse de bireysel ve toplumsal ayrımları vardır.

HABERİN AYRINTILARI...

RepMan İtibar Araştırmaları Merkezi’nin sekizincisini düzenlediği Repman 2019 Forumu "Krizler Kaosa Dönüşürken İtibarı Yönetmek" başlığıyla 11 Nisan 2019 Perşembe günü Panasonic Life Solutions Türkiye ve Zorlu Holding desteği ile Maslak Orjin'de gerçekleştirildi. 

Bilecik: “İtibar borç alınamaz, konkordatoya tabi tutulamaz”

Forum’un açılış konuşmasını Index Grup Yönetim Kurulu Başkanı ve 2017-2018 Dönemi TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, “İş’in Aslı İtibar” başlığı ile gerçekleştirdi. İtibarın kati suretle hata kaldırmadığını, biten itibarın başkasından borç alınamayacağını, konkordatoya tabi olamayacağını belirten Bilecik, kriz ve kaos dönemleri için temel noktanın güven ve istikrar sağlamak olduğunu belirtti. Bilecik, dünyanın vazgeçenleri değil, azim edenleri hatırladığını; ülkemizin uzun dönemli uygulamalarla çağdaş eğitimle, bilim ve teknolojiye öncelik vererek her türlü krizin üstesinden gelerek ülke itibarını uluslararası düzeyde yükseltebileceğini vurguladı.

ZENNA Kurumsal Marka Araştırmaları Kurucu Başkanı Nuran Aksu, itibarın kaosa dönüştüğü bu dönemde halkın görüşlerini içeren RESPECT 2019 İtibar Eğitimleri Araştırması’nın özet sonuçlarını katılımcılarla paylaştı.

KRİZ DÖNEMLERİ

1002 kişi ile gerçekleştirilen araştırma kapsamında katılımcıların % 84’ü ekonomik krizin olduğunu söylerken %72’si de harcamalarını azaltarak, ürün- fiyat dengesinde alternatifleri seçerek krize karşı tedbir aldıklarını belirtiyor. Araştırma kapsamında çalışanların % 64’ü çalıştıkları şirketin krizden etkilediğini ve alınan ilk önlemlerin başında; işten çıkartma, departman küçültme, eğitimleri azaltma, teknolojik harcamaları azaltma ve özellikle de %22 oranında sosyal sorumluluk projelerinin durdurulduğunu belirtti. Katılımcıların sadece %10’u şirketlerin bu dönemde toplumun yanında olduğunu düşünürken katılımcıların kriz dönemlerinde şirketlerden işlerini etik, şeffaf, hesap verebilir ve adil yönetim ilkeleri ile yönetmelerini, ürün hizmet kalitesini korumalarını ve fiyat eder dengesini dengeli tutmalarını bekliyorlar.

ÇOK BOYUTLU

2018 yılında kaybettiğimiz Güngör Uras anısına düzenlenen özel oturumda Ekonomi Yazarı Uğur Gürses moderatörlüğünde Konda Genel Müdürü Bekir Ağırdır ve Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Haluk Gürgen krizin yarattığı kaostan çıkış yollarını tartıştı. Oturumu, reel sektörün hiç olmadığı kadar borçlu şekilde krize yakalandığını belirterek açan Uğur Gürses’in ardından söz alan Bekir Ağırdır; dünyanın metropolleştiğini, artık hayat katmanlarının çok boyutlu olduğunu ve bu çok boyutluluğun içinde krizi yönetmenin daha da zor olduğunu belirtti ve “çünkü artık krizin yaşam tarzının bir gerçeği haline geldiğinin” altını çizdi.

SAMİMİYET ÖNEMLİ

Türk insanının krizi güvenle ve temasla eşleştirdiğini belirten Ağırdır, krizden çıkış noktasında samimiyetin, sahiciliğin, adaletin ve vizyonun önemli olduğunu, hayatın her alanına giren her konuda çok katmanlı düşünmek her boyutu düşünerek hareket etmenin gerektiğini belirtti. Yapılan işte en iyi olmak yolunu düşünerek hepimizin hareket etmesi kendimizi işimizi ülkemizi yeniden inşa etmek gerektiğini aktardı.

Artık günü kurtarmanın ve popülarizmin itibar getirmediğini bildiren Prof.Dr. Haluk Gürgen, geleceği güvence altına almanın yolunun sorumluluklarımızı yerine getirmekten geçtiğini aktardı. Bunun için de samimiyeti odağa alıp geleceği düşünüp, güvene ve yaratılacak deneyime odaklanmak gerekli.

İTİBAR

Forum kapsamında konuşma yapan Gazeteci M. Serdar Kuzuloğlu, teknolojik gelişmelerin itibarı ve bileşenlerini nasıl etkileyeceğini aktaran bir vizyon konuşması gerçekleştirdi. İtibarın, şöhret ve haysiyet ile ilişkilendirmesine dikkat çeken Kuzuloğlu, teknoloji şirketlerinin global çapta lobi çalışmaları için gerçekleştirdiği faaliyetlerini ve global örnekleri katılımcılarla paylaştı. Kuzuloğlu, yaşamın içinde itibarlı olarak gördüğümüz markaların ve kişilerin bu özelliklerini nerelerden aldıklarını sorgulamamız gerektiğine dikkat çekti. M. Serdar Kuzuloğlu; “Dolayısıyla kişileri ve markaları itibarlı hale getirme sorumluluğumuzun öncelikli bir durum haline geldiğini, popülariteden kaynaklanan şöhreti itibar ile karıştırmamamız gerektiğini kaydetti.sel ve toplumsal ayrımları vardır.

tüsiad itibar