Türkiye'de az güneş alan bir çatı bile kredi faizi hariç 'kendisini 7 yılda' amorti edebiliyor!

TAKİP ET

​​​​-'Türkiye, son yıllarda yerli ve yenilenebilir kaynaklara ciddi anlamda yatırım yapıyor ve bu alanda bir yatırım stratejisi oluşturuldu. Tüm bu gelişmeler neticesinde güneş ve rüzgar gibi enerji yatırımlarından artış yaşanmaya başladı.'


-'Konut sektörü hala güneşte çok yavaş, talepte fabrika çatıları çok daha önde çünkü fabrikalar için elektrik maliyeti hayati önemde. Maliyet ve geri dönüşüm çatının tipine, yapısına ve de coğrafi konuma göre radikal anlamda değşebilir ancak şu an Türkiye’de en az güneş alan zorlu bir çatı bile kredi faizi hariç kendisini 7 yılda amorti edebilmekte ve sonraki en az 15 yıl elektrik bedavaya üretilmiş olacak.'

-'Türkiye, coğrafi konumu nedeniyle genel olarak güneşli gün sayısı yüksek bir bölgede bulunuyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesi genel olarak güneş enerjisinden yararlanma potansiyeli en fazla olan bölge konumunda yer alıyor. Yanı sıra Akdeniz, İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgeleri de güneşli gün sayısı bakımından en çok potansiyeli barındadan coğrafyalar arasında yer alıyor.'


GTC Güneş Sanayi ve Ticaret A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Çiğdem Besen GÜNEŞ ENERJİSİ'ni anlattı.

 

 

-Güneş enerjisi son dönemin, öne çıkanı konuları.. (Türkiye ve dünya için). Güneşte halkın anlayacağı bir ifade ile son durum nedir?

Güneş enerjisi, verimli ve çevreyle dost bir enerji türüdür. Türkiye, yenilenebilir enerji kaynakları bakımından büyük bir potansiyele sahip. Elektirik üretiminden, ısınmaya, sıcak su elde temininden seralara kadar her alanda günlük hayatın içinde güneş enerjisinden yararlanabiliriz. Yeni teknoloji yatırımları, iklim değişimi ve hızla artan nufüs ve kentleşme gibi konular neticesinde güneş enerjisinin önemi son yıllarda giderek artmaya başladı. Özellikle küresel bazda ülkeler arasından yaşanan politik çekişmeler ve bu durumun enerji sektörü üzerindeki etkisiyle birlikte ülkeler yerli ve yenilenebilir kaynaklara yönelmeye başladı. Türkiye, son yıllarda yerli ve yenilenebilir kaynaklara ciddi anlamda yatırım yapıyor ve bu alanda bir yatırım stratejisi oluşturuldu. Tüm bu gelişmeler neticesinde güneş ve rüzgar gibi enerji yatırımlarından artış yaşanmaya başladı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre yerli ve yenilenebilir enerjide her 1 puanlık artış ülkemiz ekonomisine 100 milyon dolarlık katkı sağlıyor. Küresel durgunluğa rağmen yenilenebilir enerji sektöründeki yatırımlar durmadan devam ediyor. 2020’de sektör adına birçok ilk yaşandık ve 12 Nisan'da güneş ve rüzgâr saatlik bazda toplam üretimin yüzde 34'ünü karşıladı. Mayıs 2020'de elektrik üretiminin yüzde 5,6'sını güneş enerjisinden elde edildi. 5 Haziran'da ise günlük maksimum lisanssız üretimi gerçekleştirildi.
 

-Güneş, makro çok konuşuluyor. Mikro boyutta orta ölçekli bir işletmenin güneş kurulum süresi-maliyet ve geri dönüşümü süresi nedir?

Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim teknolojileri her yıl hızla gelişiyor. Bu durum santral yatırımlarına da yansıyor ve projelerin yatırım maliyetleri düşmeye başladı. Haliyle güneş enerjisinin büyüme hızının diğer enerji kollarının önüne geçmiş durumda. Öte yandan daha sürdürülebilir bir ekonomi ve çevre için olmazsa olmaz bir konuma ulaşan yenilenebilir enerji teknolojileri çok sayıda büyük devletin de önceliği arasında yer alıyor. Ar-Ge çalışmaları ve kapasite büyümeleri sonucunda son 10 yılda güneş paneli üretim maliyetleri ortalama yüzde 70 oranında düştü.

GTC olarak özellikle AR-GE tarafında yaptığımız yatırım sonucunda hem şirketimiz hem de sektörün gelişimi için yol kat ettik. Güneş paneli endüstrisinde faaliyet göstermeye başladıktan sonraki ilk üç yıl, yani 2013- 2016 yılları arasında sadece Ar-Ge çalışmalarına odaklandık. Üreteceğimiz panelleri kendimiz tasarladık. Sadece Ar-Ge’ye 2.3 milyon dolarlık yatırım yaptık. Dünyada 1.6 mm ile 12 mm arası camları güneş paneli halinde lamine edebilen birkaç tesisten biriyiz. İnce cam konusunda faydalı model hakları sahibiyiz. Ürünlerimizin testlerini yaptırarak çok az sayıda üreticinin geçebildiği zorlu koşullar testlerinden geçtik ve sertifikalandırdık. Çift yüzlü çift camlı güneş panelleri şirketimizin faydalı model altında kendi tasarladığı ve teknolojisinde uzman olduğu bir ürün gamı.

Standart çerçeveli modüllerle karşılaştırıldığında faydalı model olarak üretimini yaptığımız çift yüzlü çift camlı güneş paneli modülümüz şu özellikleriyle olumlu anlamda diğerlerinden ayrışıyor:

6 kat daha ağır iklim testlerinden geçmiştir.

Yüzde 10 daha az alan kaplar.

Yüzde 10 daha az mekanik altyapı gerektirir.

Çift yüzlü olduğu için arkadan gelen düşük güneş ışığını da kullanır ve böylece emsallerine göre ilk kurulum yılında en az ön yüz gücünden yüzde 5 daha fazla elektrik üretimi sağlar.

Yaşlandırma test sonuç sertifikalarına göre, 30 yılda en fazla yüzde 16 güç azalımı garantisine sahiptir.

AA yangın güvenliğine (A sınıfı tutuşmazlık ve A sınıfı yavaş yanma) sahiptir

Ağır iklim koşullarında son derece dayanıklı bir paneldir. Nem almaz, deniz suyuna karşı dayanıklıdır, tuz dayanım testini 6. dereceden geçmiştir, PID oluşumu yoktur.

Saatte 155 km’lik rüzgâra kadar dayanıklıdır ve mekanik dayanımı yüksektir.

Hem çerçevesiz olması hem de camının anti reflektan olması nedeniyle kesinlikle ışığı yansıtmaz ve yağmur suyuyla kendini temizler, bakımı son derece kolaydır

Kirlenmesi çerçeveli panellere göre çok daha azdır
-Aynı şekilde orta ölçekli müstakil bir ev ve de sitenin kurulum maliyeti ve geri dönüşümü nedir?Güneş enerjisinde zorluklar nelerdir? Mesela, ev - iş, binaların ilk kurulumunda güneş enerjisi hesaba katılmamış. Gerek çatılarda ve gerekse bahçelerde güneş sistemleri kurulurken bu zorluklar nasıl aşılıyor?

Konut sektörü hala güneşte çok yavaş, talepte fabrika çatıları çok daha önde çünkü fabrikalar için elektrik maliyeti hayati önemde. Maliyet ve geri dönüşüm çatının tipine, yapısına ve de coğrafi konuma göre radikal anlamda değşebilir ancak şu an Türkiye’de en az güneş alan zorlu bir çatı bile kredi faizi hariç kendisini 7 yılda amorti edebilmekte ve sonraki en az 15 yıl elektrik bedavaya üretilmiş olacak. Bahçe kurumu için özel izin alınmalı. Çatı açısından en can alıcı özellik statik hesaplama . Hem can hem mal emniyeti açısından doğru hesaplama ve uygulama yapılması gerekiyor. Tüketicinin duyarlılığını önemsiyor ve arttırmaya çalışıyoruz ki kurulum işini yetkin mühendis firmalar yapabilsin. Güneşten üretilen elektrik en ucuz ve ekonemik elektrik. Sürdürülebinir bir üretim. Doğru kurulduğu takdirde maliyeti çok düşük bir bakım gerektirir.
 

-Son dönemde enerjide yerli kaynak ve tabi yerli malzeme konuşuluyor. Teşviklerde var. Güneşte yerlilik durumu nedir? Ne yapmak yada yapılması gerekiyor?

Türkiye, enerji portföyünü geliştirmek ve bu alandaki ithalatını azaltmak için yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırıma devam etmelidir. Özellikle güneş enerjisi, Türkiye için büyük bir şans ve iyi stratejiler oluşturulduğunda çok önemli bir ihracat kalemi olabilir.

Bunun gerçekleştirebilmek için güneş teknolojilerinin ülkemizde üretiliyor olması gerekiyor. Yerli teknolojileri destekleyen, yerli teknolojili güneş santrallarının kurulmasını destekleyen strateji ve politikaların ivedi olarak yaşama geçirilmesi lazım. Yoksa hızla gelişen küresel pazarda yer edinemeyiz.

GTC olarak, orta vadede güneş endüstrisi alanında güçlü bir teknoloji markası olmayı hedefliyoruz. Hem yerli, yani Türkiye‘de üretilen, hem de milli yani teknolojisi Türkiye’de geliştirilen, bir üretim modelimiz var. 1.6 milimetreden, 12 milimetreye varan camlarla istenilen güneş panelini yapabilecek durumdayız. Bu deneyim ve bilgi birikimimiz var. O yüzden teknolojik olarak ilerlememiz, içinde kullandığımız hücreyi ne kadar ilerletebileceğimize bağlı. Niğde’de kurduğumuz güneş hücresi fabrikamızın üretim kapasitesi ilk etapta yıllık 150 MW olacak. Fabrikayı açtıktan sonra deneme süreci oluyor. Seri üretime ulaşmak yaklaşık üç ay kadar sürebiliyor. 2021 in kalan dokuz yında tam kapasiteye ulaşmak istiyoruz. Bu konuda Ür-Ge faaliyetlerimizi yapacağız. 2022 ve sonrasında üzerinde çalışmalarını bitirdiğimiz yeni bir teknolojiyi de ekleyerek fabrikayı 300 megavat hücre üretir hale getirmek. Bugüne kadar yerlilik oranımız Türkiye’de üretilen yardımcı malzemelerle en fazla yüzde 25 olabiliyordu. Niğde’de kurduğumuz güneş hücresi fabrikamızda üreteceğimiz hücrelerle güneş paneli yerlilik oranımızı yüzde 75’e çıkacak. 2021 yılından itibaren ihracata başlamayı ve 2023 de üretimimizin en az yüzde 60’ını ihraç etmeyi hedefliyoruz.
 

-Çin, her sektörde olduğu gibi güneşte de önde. Hem üretim hem kapasite hem de maliyet avantajı. Ancak, dünya son dönemde kovid nedeniyle Çin’e karşın tepkili. Bu tepki, Çin mallarını almama - kullanmamaya bile varabilir. Ve de Avrupa, insan haklarına-çevreye uyumlu olmayan ürünleri-üretimleri almama-kullanmama- yada bu tür üretim yapan ülkelere ek vergi uygulamayı konuşuyor. Bu durum Türkiye için bir avantaj olur mu? Ne yapılmalı?

Enerji üretimi için yapılan yatırımların sürdürebilir ve maliyetlerinin de katlanabilir olması gerekiyor. Çin, yerli yatırımlara öncelik verip sektöre yönelik teknolojilerin ülke içinde gelişmesine yönelik politikalar uyguladı. Dolayısıyla Türkiye, yapılacak ihalelerde Çin’in yaptığı gibi milli teknolojilere öncelik verilip, yerli girişimleri desteklemelidir. Bu durumda ülkemizin elde edeceği kazanımlar daha da artacaktır. Bu sayede ithalatçı değil, ihracatçı pozisyona geçebiliriz. Bürokraside görev yapan ve ihale kriterlerini belirleyen yöneticilerin bu gerçekleri dikkate alarak hareket etmesi ve vergi kaynaklarımızın israf edilmeden teşviklerin gerçekten milli teknolojiye kaydırılması ülkemizin kazanımlarını arttıracaktır.

Avrupa, ABD ve Çin, Yeşil Mutabakat diye bir uygulamayı hayata geçiriyor. Özellikle AB, ABD gibi gelişmiş coğrafyalara mal, hizmet satışı yapacak şirketlerin karbon nötr olması gerekiyor. Biz de bu koşulları yerine getirmeye çalışıyoruz. 2021 yılında Hindistan’a ihracat yapacağız. Her ay 5 MW olmak üzere bir yılda 60 MW’lik ürün teslimi için anlaştık. Bunun yarısını salt hücre olarak, diğer yarısını ise panele dönüştürülmüş olarak göndereceğiz. ABD ve Almanya ile görüşmelerimiz sürüyor. 2021’de ABD’ye de ihracat yaparız. Ama Almanya biraz zaman alacak. Çünkü onların yeni karbon ayak izi yönetmeliğine uygun üretim yaptığımızı belgelemeleri bir yılı bulur. Burada en büyük sorun Türkiye nin ağırlıklı olarak fosil yakıtları kullanan bir ülke olması. Biz GTC olarak elektriğimizin 100%de 100 ‘ünü güneşten dahi üretsek, ülke karbon karnesi hesapları karıştırıyor ve bizi toplamda olumsuz puana düşürüyor. Ülke enerji tedariği turulum yapımızı bir an evvel yenilenibilir ağırlıklı yapmalı, fosil yakıtlarla çalışan santralları ikame etmeliyiz.
 

-Türkiye’nin güneş açısından hızlı ve öncelikle harekete geçilmesi gereken bölge-illeri hangileridir? Almanya ölçeğinde, Türkiye’nin her yeri güneşe uygun. Hangi ürünler kullanılabilinir öne çıkartılabilinir?

Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) verilerine göre, Türkiye'de Ocak-Ekim 2020 döneminde 446 yeni güneş enerjisi santrali (GES) devreye alındı. Böylece güneş enerjisi kurulu gücü 6 bin 454 megavat seviyesine ulaşırken, güneşin toplam kapasite içindeki payı yüzde 6,9'a yükseldi. TEİAŞ'ın verilerine göre 2019 itibariyle güneş enerjisinde kurulu güç 5 bin 999 megavat olarak kaydedilmişti. Aynı dönemde güneşin kurulu kapasite içindeki payı da yüzde 6,6 olarak gerçekleşmişti.

Türkiye, coğrafi konumu nedneiyle genel olarak güneşli gün sayısı yüksek bir bölgede bulunuyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesi genel olarak güneş enerjisinden yararlanma potansiyeli en fazla olan bölge konumunda yer alıyor. Yanı sıra Akdeniz, İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgeleri de güneşli gün sayısı bakımından en çok potansiyeli barındadan coğrafyalar arasında yer alıyor. Türkiye’nin Güneş Enerjisi Potansiyeli Atlası’na (GEPA) göre, yıllık toplam güneşlenme süresinin 2.737 saat (günlük 7,5 saat), yıllık toplam gelen güneş enerjisinin 1.527 kWh/m² (günlük 4,2 kWh/m²) olduğu tespit edilmiş durumda. Rakamlar güneşten yararlanma konusunda Almanya’dan daha fazla avantajlı olduğumuzu gösteriyor.

GTC olarak şu an için ürünlerimizle kurulmuş 100 megavat santral mevcut. Gayet iyi çalışıyorlar. Ürünümüz farklı. Şu an sektörde yerleşmiş bir algı var. O algı şöyle; standart mal ucuz ve ekonomik. Özel tasarım ürünler pahalı ve gerek yok. Halbuki bu yanlış bir algı. Bizim ürünlerimiz elektriğin maliyeti açısından en düşük maliyeti veren çözüm. Santralin net geliri açısından en yüksek geliri getiren çözüm. Algılar biraz farklı ve az bilinen teknolojilere karşı bir korku var. Yaygın olan eski teknoloji çalışıyor. Bu konuda bir deneyim var. Yeni ürün olunca uygulanmış ama az uygulanmış diyerek birtakım endişeler oluyor. Bizim ürünlerimiz için hem uygulamada üretim hem laboratuarda yaşlanma test sonuçları tam ve mükemmel ama algıları kırmak ve yenilikleri tanıtmak özellikle analizleri paylaşabilmek zaman alıyor.

Dünya çapında itibar gören test laboratuvarı UL’nin belirlediği UL 1703 standartlarına uygun şekilde üretiyoruz. Yapılan testler de bunu kanıtlıyor. Örneğin 35 MWe kurulu güce sahip bir çift yüzeyli cam-cam güneş enerjisi santrali için ekonomik analiz gerçekleştirelim. Üretimin ilk 10 yılı için YEKDEM mekanizmasındaki alım fiyatları varsayılırken devamında simülasyonu ile geçmiş verilere dayalı olarak farklı olasılık dağılımları ile fiyat projeksiyonları kullanalım. Ekonomik analiz kapsamında çift yüzlü cam-cam panellerin değerleri aynı kurulu güce sahip standart tek yüzlü paneller ile karşılaştıralım. Karşılaştırma sonucu çift yüzlü panel yatırımının proje ömrü boyunca önemli getirisi olduğu söyleyebiliriz. Buna göre tek yüzlü panellerden oluşan bir santral 100.3 milyon dolar gelir getirecekken, çift yüzlü panellerden uluşan santraldan en az 112.6 milyon dolar gelir elde edilir. 3.5 milyon dolarlık çift yüzlüye yapılmış ekstra yatırım, 12.3 milyon dolar ilave kazanç sağlar.
 

-Şirketinizin uyguladığı, geliştirdiği pratik projelerden 1-2 örnek.



GTC olarak ürettiğimiz panellerle kurulan santraller, maliyetini diğerleriyle aynı sürede çıkardığı gibi, sonraki yıllarda yatırımcıya daha fazla net gelir imkanı veriyor. Üstelik bizimkiler daha uzun ömürlü santraller. Diğerleri maksimumn 25 yıllık ömre sahipse GTC panelleri minimum 30 yıl ömürlü.

Bir başka ifadeyle, GTC panellerinin birim başına elektrik üretim maliyeti diğer santrallere göre daha düşük. Başta yatırım fazla olsa bile üretilen elektriğin miktarı baştaki farkı telafi ederek yatırımcıyı aynı hatta daha az amortisman süresinde hızla kara geçiriyor. IRR, bugünkü değer hesaplarında bizim çözümümüz standart panel çözümlerine göre daha ekonomik. Ama maalesef bunu anlatmak, piyasadaki algıyı değiştirmek zaman alıyor. Santrallerimiz çalıştıkça GTC panellerinin değeri anlaşılıyor. Marka oluşturmak ve teknoloji üretmek özverili bir uğraşı.
Özel Haber - Enerji Ekonomisi

güneş enerjisi enerji ekonomisi