Enerji sektörü yeni durum değerlendirmesi yapmalı!

TAKİP ET

Enerji sektörü yeni duru değerlendirmesi yapmalı...

Türkiye tarihinin en büyük felaketlerinden birisini yaşadı, Kahramanmaraş merkezli, 10 ile ve 13 milyon üzeri insanımızı etkileyen 2 büyük deprem felaketi ilgi. Deprem sonrası yaşanan can ve mal kaybı çok yüksek. Kamu ve özel sektör, yaraları sarmak için geceli-gündüzlü yoğun bir çalışma içerisinde.

 

Deprem Türkiye gündeminde artık ilk sırada olacak 

Deprem o kadar büyüktü ki, artık Türkiye'nin bir numaralı gündem maddesi deprem oldu. Bir diğer ifadeyle Kahramanmaraş depremi gündem olsada artık son felaket, deprem konusunu bir daha çıkmamak üzere Türkiye gündeminin ilk maddesi yaptı. Çünkü, depremin büyüklüğü ve sonrası yaşanan felaketin kapsamı; bundan sonra yaşanabilecek muhtemel depremler için çok net 'deprem gerçeklerini' ortaya koyuyordu.

 

İstanbul konuşuluyor

Tabi, depremin birde İstanbul boyutu var ki, son depremde gözlerin İstanbul'a da çevrilmesine neden oldu. Çükü, İstanbul'daki gerek deprem yapılanmasındaki zorluklar ve gerekse etkilenecek kesimlerin genişliği olayı vahametini çok net ortaya koydu. İstanbul'un Türkiye'nin en kalabalık nüfusuna sahip olması, sanayinin, eğitimin, ticaretin merkezi olması da; yaşanabilecek muhtemel depremin oluşturacağı zarar (maddi-manevi) boyutunu hesaplamakta imkansız gibi. Bu nedenle de Kahramanmaraş merkezi kendisinin dışında İstanbul'uda gündeme taşıdı.

 

Tabi depremler, insan canından bina yapısına kadar yaşamın bütün alanını (insanlar, hayvanlar, doğa) ilgilendiriyor ve etkiliyor. Bu nedenle de, önceden deprem felaketlerine hazır olmak, ayrı bir önem arzediyor. Hazırlık; deprem anında stresi yaşansada can ve mal kaybını önlediği için önem arzediyor. 

 

Depreme hazır emerji sektörü

Depreme hazır olması gereken sektörlerin başında ise ENERJİ geliyor. Çünkü, enerji; akaryakıt, elektrik, doğal gaz, LPG olarak akla gelse de; bunların yokluğu bütün hayatı etkiliyor. Bu nedenle de enerjinin felaketlere (Deprem, sel, fırtına, afet vb) hazır olması ayrı bir önem arzediyor. 

Son depremde enerji sektörü önemli bir sınav verdi. Enerji hizmetinin - ürünlerinin patlayıcı-yanıcı özellikleri olması nedeniyle afet durumlarında büyük tehlike arzedebiliceği, bilinen bir durum. Bunun için güvenlik sistemleri ve altyapı çok sağlam olmalı. Aksi halde enerji, yaşanan felakete ek çok daha büyük ilave felaketlere neden olabilir, felaketin yaşandığı anlarda (Patlama, yanma, çarpma, enerjisiz kalma sonrası sağlıktan gıdaya yaşanan aksaklıklar vb). Bu açıdan bakıldığında son Kahramanmaraş ve sonrası yaşanan büyük depremlerde, enerji kaynaklı bu tür bir felaketin yaşanmaması çok önemlidir. 

 

Afet-acil durumlar için lokal enerji temini

Ancak, enerji sektörü, depremde ilave kazaların-felaketlerin önlenlemsi adına sınavı geçsede, deprem-felaket sonrası kesilen-bozula-kopan enerji altyapılarının tekrar kullanılır hale gelmesi için henüz tam yeter olmadığı da anlaşılmıştır; bu depremle. Çünkü, genelde depremler gece oluyor (Gündüzler de dahil). Ve ilk ihtiyaç duyulan kaynakta enerj; elektrik, doğal gaz, akaryakıt-LPG (aydınlatmadan sağlığa). Burada, iletişim-nakliye hatları kopmuş-yıkılmış olsada, havadan-karadan-denizden daha hızlı enerji ihtiyacı nasıl karşılanırın hesabı mutlaka yapılmalı. Afet-acil durumlar için lokal enerji temin kaynakları planlanmalı (Güneş, rüzgar, jeotermal, mikro HES'ler, biyokütle, depolamalı enerji vb). Elektrikte gerekirse toprağın altı ya da üstü hatlardan önce kaliteli ieltim kablo-hatlar vb kurulabilmenin imkanları gündeme alınmalı. Akaryakıt-LPG'de depolama-hava nakliye ve imkanlar konuşulmalı. Doğal gazda benzer depolama, acil ihtiyaçların karşılanması için geçicide olsa hızlı iletim hatlarının kurulmasının yolları aranmalı. Çünkü; son deprem gösterdi ki, afetlerde en çok ve ilk lazım olanların başında enerji-iletişim (İletişimde çok önemli olmakla birlikte, çalışabilmesi için genel-lokal enerjisi gerekiyor) geliyor.  

Tabii enerji sektörü; bu ve bundan sonraki muhtemel afetlere hazırlanırken, diğer sektörlerde enerji sektörüne uyumlu yeter ve hazır hale gelmelidirler. Deprem, sel, fırtına vb afetleri ancak ve ancak bu şekilde bir ön hazırlıkla karşılama olursa, 'Can ve mal' kaybı hiç olamayacak ya da en aza indirilebilecektir. 

 
Bunu ülke olarak önemsemeli ve bir an önce çalışmalara başlanılmalı. 

 

Makale - İsmail Altunsoy /Enerji Ekonomisi

enerji sektörü deprem ve enerji