Enerji sektörü bunu mutlaka dikkate almalı!
Enerji sektörü bunu dikkate almalı!
ANALİZ -ENERJİ EKONOMİSİ
TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu), Seragazı Emisyon İstatistikleri'ni açıkladı. 1990-2017 dönemini kapsayan emisyon verilerinde iki önemli ayrıntı dikkat çekiyor. Bu ayrıntılara gelince:
1-Kişi başı değerlerde (1990-2017) artış var.
2-Emisyon artışında Enerji Sektörü ilk sırada. Payı, yüzde 86,3.
KALKINMA ÖNEMLİ AMA
Evet kalkınma-sanayileşme, önemli. Bu refah artışı demek. Ve kalkınma-sanayileşmenin en önemli ateşleyicisi veya kaynağı da enerji (Petrol, kömür, yenilenebilir vb). Zaten, olayın önemi de burda öne çıkıyor. Kalkınmak için, enerji şart. Ama, kalkınırken de insan ve çevre sağlığını dikkate almakta şart. Bu iki şartın mutlaka sağlanması da, sağlıklı kalkınma için şart.
Burada da enerjinin temiz-çevreye uyumlu kaynaklardan üretimi gündeme geliyor. Petrol ve kömürde (Fosil kaynaklar), emisyon-çevre kirliliği ile gündeme geliyor. Yapılması gereken, fosil yakıtlarda temiz ve ileri teknolojiler kullanarak enerjiyi üretip sanayinin kullanımına sunmak. Ve tabi, diğer yandan da çevreye uyumlu enerji üretimini artırmak; Rüzgar, güneş, su, jeotermal vb kaynaklar gibi (Yenilenebilir Enerji). Fakat, yenilenebilir enerji de kalkınmanın enerji ihtiyacını tek başına karşılayamaz. Bu nedenle de, fosil yakıt üretimli enerjinin mutlaka varolması gerekiyor; ama çevreye uyumlu teknolojilere sahip şekilde.
TÜİK: YÜZDE 86,3'ü ENERJİ KAYNAKLI
Evet TÜİK yeni açıkladığı emisyon verilerinde aynen ve net bir anlatımla şu ifadelere yer veriyor: Toplam CO2 emisyonlarının 2017 yılında yüzde 34'ü elektrik ve ısı üretiminden olmak üzere yüzde 86,3'ü enerjiden, yüzde 13,4'ü endüstriyel işlemler ve ürün kullanımından, yüzde 0,3'ü ise tarımsal faaliyetler ve atıktan kaynaklandı. Bu, gerçekten dikkate alınması gereken bir durumdur.
DURUM DEĞERLENDİRMESİ ŞART
TÜİK'in bu verilerinden hareketle Enerji Sektörü acil bir durum değerlendirmesi yapması gerekiyor. Özellikle petrol, kömür gibi fosil yakıtlardan elektrik üretilen santrallerin bir an önce yeni teknolojilerle üretime geçirilip çevreye uyumlu hale getirilmesi şart. Aksi halde, kalkınma için enerjiyi elde ederken, çevre ve insan sağlığına ağır zararlar verilmesi hedeflenen kalkınmayı sağlayamayacaktır. Kalkınma, çevre ve insan sağlığına uyumlu bir şekilde gerçekleşirse bir anlam ifade eder.
Tekrarda fayda var; TÜİK verilerinden hareketle enerji sektörü mutlaka bir durum değerlendirmesi yapması gerekiyor (Çevreye uyumsuz üretim yapan şirket-santral ya da kurumlar vb). Tabi, Enerji Yönetimi de mutlaka konuya dahil olarak sektörle bütünlük içinde gerekli teşvik-mevzuat vb ortamını sağlayarak süreci hızlandırılmalı.
Enerjisiz kalkınma olmaz. Çevreyi kirleten-yok eden bir kalkınma yöntemi ile de, sağlıklı ve kalıcı bir kalkınma olmaz. BU nedenledir TÜİK verileri mutlaka dikkate alınmalı.