Düşük Karbonlu Kalkınma Sürecinde Finansmanın Rolü'nü konuştu

TAKİP ET

'Düşük karbonlu kalkınma modeline geçiş süreci, kapasite ve teknoloji geliştirmeye yönelik yatırım ihtiyacını da beraberinde getirir. Tüm bu sürecin en önemli boyutlarından biri finansman boyutudur. Düşük karbonlu kalkınmaya yönelik teknoloji yatırımı, enerji verimliliği uygulamaları gibi sanayinin sürdürülebilirliğine katkı sağlayacak alanlardaki destekleri ve teşvikleri, iş dünyası için tetikleyici rol oynayacaktır.'

İklim değişikliğinin getirdiği riskleri fırsata çevirmeye yönelik düşük karbonlu kalkınma sürecine geçiş süreci finansman boyutuyla masaya yatırıldı.

Konuşmasında düşük karbonlu kalkınma modeline geçiş sürecinin, iklim değişikliği risklerini fırsata çevirmek için önemli bir adım olduğunun altını çizen TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik şunları söyledi: "Dünya, baş döndürücü bir değişimin içinde. Doğal kaynaklarımız hızla tükeniyor, doğal afetlerin sayısı ve etkisi giderek artıyor. 1970’e kıyasla, dünya genelinde ‘alışılanın dışında’ meydana gelen hava olaylarının sayısı yıllık bazda dört katına çıktı. Bu gerçek, bizi gelecek planlarımızı hazırlarken düşük karbonlu kalkınmayı da göz önünde bulundurma noktasına getiriyor. Düşük karbonlu kalkınma modeline geçiş süreci, kapasite ve teknoloji geliştirmeye yönelik yatırım ihtiyacını da beraberinde getirir. Tüm bu sürecin en önemli boyutlarından biri finansman boyutudur. Düşük karbonlu kalkınmaya yönelik teknoloji yatırımı, enerji verimliliği uygulamaları gibi sanayinin sürdürülebilirliğine katkı sağlayacak alanlardaki destekleri ve teşvikleri, iş dünyası için tetikleyici rol oynayacaktır. TÜSİAD olarak, ülkemizin iklim değişikliği ile mücadele ve düşük karbonlu kalkınma konusunda ulusal politikalarını oluşturması ve uygulaması ihtiyacını ısrarla vurguluyoruz. Bu konudaki görüş ve önerilerimizi ‘İklim Değişikliğiyle Mücadele Alanında TÜSİAD Tutum Belgesi’ ile ortaya koyduk. Önümüzdeki dönem programımızda, bu konularda çalışmalarımızı derinleştireceğiz."

İklim Değişikliğiyle Mücadele Alanında TÜSİAD Tutum Belgesi

TÜSİAD'ın İklim Müzakerelerine Bakışı

İklim değişikliği ile mücadeleye yönelik önemli bir mutabakatın ürünü olan Paris Anlaşması, stratejik bir önceliktir.

Türkiye’nin düşük karbonlu kalkınma konusunda 2020 ve sonrasında nerede konumlanacağı önemlidir. Bu doğrultuda stratejiler ve çalışmalar gerçekleştirilmelidir.

İklim Değişikliği ile Mücadelede Öncelikler

Yatırım ortamının güçlendirilmesi için tüm tutum belgeleri ve sektörel plan ve politika belgeleri arasında bütünsellik ve tutarlılık sağlanmalıdır.

İklim değişikliğiyle mücadele ve emisyon azaltımı için oluşturulacak politika araçları Türkiye ekonomisinin sektörel ve küresel rekabet gücünü korumalı ve öngörülebilir olmalıdır.

Düşük Karbonlu Kalkınma Politikalarının Önemli Unsurları

Farklı piyasa temelli araçların, teşvik ve tedbirlerin es zamanlı uygulanmasını içeren bütüncül politikalar geliştirilmelidir.

Düşük karbonlu kalkınma ülkemiz için yeni ekonomik fırsatlar ve istihdam yaratacaktır. Bu yönde yapılacak yatırımlar için finansman kaynakları kritik önemde olacaktır.

İş dünyasının düşük karbonlu kalkınma modeline geçişi için teşvikler, yatırımcılar açısından itici güç yaratacak şekilde düzenlenmelidir. Uzun vadeli ve öngörülebilir politikalar ortaya konulmalıdır.

Yüksek potansiyele sahip olduğumuz güneş, rüzgar ve jeotermal gibi yenilenebilir kaynakların kullanımının azami seviyeye çıkarılması önemlidir.

Enerji verimliliği açısından finansal olarak tercih edilebilir teşvik modelleri oluşturulmalı; verimlilik seviyesine göre değişen teşvikler tariflenmelidir.

tüsiad iklim