Deniz taşımacılığı Karbon Emisyonları 2035'te sıfırlanabilir

TAKİP ET

Denizcilik sektörünün 2035 yılına kadar tamamen iklim dostu bir endüstri haline gelebileceğini ortaya koyuyor. Deniz taşımacılığı kaynaklı emisyonlar küresel toplam emisyonların yaklaşık 10'da birini (Türkiye'nin yıllık toplam emisyonun yaklaşık üç katı) oluşturuyor.  

OECD bünyesindeki Uluslararası Taşımacılık Forumu tarafından denizcilik sektörünü ilgilendiren gündem oluşturacak bir rapor yayınlandı. Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO), 9 Nisan 2018’de Londra’da kritik Deniz Koruma Komitesi Toplantısı öncesi yayınlanan çalışma, denizcilik sektörünün 2035 yılına kadar tamamen iklim dostu bir endüstri haline gelebileceğini ortaya koyuyor. Deniz taşımacılığı kaynaklı emisyonlar küresel toplam emisyonların yaklaşık 10’da birini (Türkiye’nin yıllık toplam emisyonun yaklaşık üç katı) oluşturuyor.
 
72.cisi düzenlenecek IMO Deniz Koruma Komitesi Toplantısı iklim değişikliği açısından yılın en önemli toplantısı olarak gösteriliyor. Toplantının en önemli gündem başlıklarından biri iklim değişikliği ve sektör kaynaklı emisyonlar. Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 44 ülkenin deniz taşımacılığı kaynaklı emisyonlara karşı önlem alması bekleniyor. Ülkelerin teklifleri arasında, sektörün emisyonlarının 2035 yılına kadar tamamen sıfırlanması planı da bulunuyor.
 
OECD tarafından yayınlanan rapor, deniz taşımacılığından kaynaklanan karbon emisyonlarının 2035 yılında neredeyse tamamıyla sıfırlanabileceğinin mümkün olduğuna işaret ediyor. Araştırmadaki dört senaryoya göre, tüm teknolojiler uygulandığı takdirde halihazırda öngörülen 2035 yılı karbon emisyon miktarı yüzde 82 ile yüze 95 arasında azaltılabilir.
 
Rapor, aynı zamanda bu senaryoların gerçekleşebilmesinde hükümetlerin temel rol oynayacağına vurgu yapıyor. Hükümet politikaları sıfır karbonlu deniz taşıtlarını daha çekici kılabilir ve yatırımları sürdürülebilir teknoloji ve yakıtlara yöneltebilir. Böylelikle dünya ticaretinin yüzde 90’nın gerçekleştiği deniz taşımacılığı daha sürdürülebilir bir sektör haline gelebilir ve bu vesile ile özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomilerde yeşil kalkınma ve yeşil istihdam kaynağı olabilir.
 
Deniz Taşımacılığı Kaynaklı Karbon Emisyonları 2035 Yılında Sıfırlanabilir:

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü - OECD bünyesindeki Uluslararası Taşımacılık Forumu tarafından yayınlanan yeni bir rapora göre, halihazırda bilinen tüm teknolojiler uygulandığı takdirde deniz taşımacılığından kaynaklanan karbon emisyon miktarı 2035 yılında neredeyse tamamıyla sıfırlanabilir.
Araştırmada incelenen dört farklı karbonsuzlaştırma patikasıyla, halihazırda öngörülen 2035 yılı uluslararası deniz taşımacılığı karbon emisyon miktarı yüzde 82 ile yüze 95 arasında azaltılabilir. Bu azaltım 185 kömürlü termik santralin yıllık emisyon miktarına eşdeğer.

Alternatif yakıtlar ve yenilenebilir enerji gereken azaltımın büyük kısmını sağlayabilir. Mevcut biyoyakıtlar metanol, amonyak ve hidrojen gibi diğer doğal ya da sentetik yakıtlarla desteklenmelidir. Rüzgâr ve elektrikli itiş gücü sayesinde daha fazla azaltım yapılabileceği de görülmüştür.

Gereken emisyon azaltımının önemli kısmı gemilerin enerji verimliliğinin iyileştirilmesine dair teknolojik önlemlerle sağlanabilir. Piyasası olgunlaşmış seçenekler arasında gövde tasarım iyileştirmeleri, hava yağlamalı ve balblı baş sistemleri bulunuyor.

Daha düşük hız, daha iyi gemi-liman koordinasyonu gibi operasyonel iyileştirmeler ve daha büyük ve verimli gemilerle de önemli miktarda emisyon azaltımı sağlanabilir.

Raporda yer alan bazı öneriler şöyle:

Deniz taşımacılığının karbonsuzlaştırılmasına dair net ve iddialı emisyon azaltım hedeflerinin belirlenmesi;

Emisyon azaltım hedeflerinin politika önlemleri ile desteklenmesi;

Deniz taşımacılığının karbonsuzlaştırılmasında ilerleme kaydedilmesi için finansal teşvik sağlanması.

Uluslararası Taşımacılık Forumu Liman ve Gemicilik Uzmanı Olaf Merk: “Deniz taşımacılığının karbonsuzlaştırılma patikasının netlik kazanması değişimin önünü açacaktır. Bu yüzden sıfır karbonlu deniz taşımacılığına geçişin hızlandırılmasında hükümetler tarafında yapılacak net yönlendirmeler temel rol oynamaktadır” açıklamasında bulundu.

imo denİzcİlİk