Daha iyi ofis AYDINLATMASI daha parlak fikirlere yol açabilir mi?

TAKİP ET

'Gün ışığı, insanların D vitamini sentezlemelerine yardımcı olur, sirkadiyen ritimlerini düzenleyerek psikolojik ve fiziksel sağlıklarını korumalarını destekler. Ofis dekorasyonunda dolaylı ya da direkt gün ışığına yer verilmesi, büyük oranda enerji tasarrufu yapılmasını sağlar.'

- 'İnsanlar loş bir ortamda gevşer, rahatlar ve uyku moduna geçer. Etrafın loş olması, beyninize dinleme zamanı olduğuna dair sinyaller gönderir. Kendinizi yorgun ve halsiz hissettiğiniz bir ortamda yaratıcı fikirler üretmeniz beklenemez.'

- 'Gün ışığı, insanların D vitamini sentezlemelerine yardımcı olur, sirkadiyen ritimlerini düzenleyerek psikolojik ve fiziksel sağlıklarını korumalarını destekler. Ofis dekorasyonunda dolaylı ya da direkt gün ışığına yer verilmesi, büyük oranda enerji tasarrufu yapılmasını sağlar.'


Potansiyeli Açığa Çıkaran Ofis Aydınlatması

Gün ışığı, insanların D vitamini sentezlemelerine yardımcı olur, sirkadiyen ritimlerini düzenleyerek psikolojik ve fiziksel sağlıklarını korumalarını destekler. Ofis dekorasyonunda dolaylı ya da direkt gün ışığına yer verilmesi, büyük oranda enerji tasarrufu yapılmasını sağlar. Elbette her ofis ya da çalışma alanında doğal ışıktan tam manasıyla faydalanmak mümkün olmayabilir. Bazen güneş ışığını çok az alan ya da hiç almayan ofislere rastlanabilir.  

Ofisiniz az ya da çok güneş ışığı alıyorsa, çalışma masalarını pencerelerin yanına gelecek şekilde konumlandırabilirsiniz. 

Güneşin dik geldiği konumda tek bir kola bile 10 - 15 dakika gün ışığı temas etmesi, D vitamini sentezi için yeterli. Eğer ofiste sınırlı bir alan gün ışığı alıyorsa burayı yemek ya da dinlenme alanı olarak düzenleyerek çalışanlarınızın gün ışığından faydalanmalarını sağlayabilirsiniz. 

Ofis seçimi yaparken geniş ve büyük pencerelere ya da cam tavan gibi detaylara dikkat ederek ofis aydınlatmasında daha fazla gün ışığı kullanabilirsiniz. 

Stratejik noktalara konumlandırılan aynalar, gün ışığının ofisi daha fazla aydınlatmasına yardım eder. 

Fazla güneş almayan bir ofisiniz varsa ya da ofisinizin her köşesi yeterince gün ışığı almıyorsa akıllı aydınlatma sistemlerinden faydalanabilirsiniz. Işığın rengi ve şiddetini, güneşin konumuna göre otomatik olarak ayarlayan akıllı aydınlatma sistemleri, gün ışığını simüle etmenizi sağlayarak çalışanlarınız için daha verimli bir ortam sunmanızı sağlar. 

Gün ışığını simüle etmeniz için 6500 K bir ışık kaynağı yeterli. Mavi ve beyaz ışık konsantre olmanıza yardımcı olurken sarı ve turuncu tonlarındakiler rahatlamanızı sağlar. 

Akıllı aydınlatmalar, gün içinde beyaz ışıktan turuncuya doğru kademeli olarak geçerek çalışanların sirkadiyen ritmini korur. 

Dekorasyonda güçlü tek bir ışık kaynağı yerine dengeli dağılmış yumuşak LED ışıklar tercih etmeniz gün ışığını taklit etmenizi kolaylaştırır. Dengeli bir dağılım için duvar ve tavan apliklerinden destek alabilirsiniz. 

Çalışanların ekstra odaklanmaları gerektiği durumlar için masa lambalarından destek alabilirsiniz. 

Yoğun ışık kadar yansımalar ve gölgeler de gözü yorar. Bu nedenle, ışık kaynaklarını bilgisayar ekranından yansımayacak şekilde konumlandırın. Aynı şekilde, çalışma alanını mümkün olduğunca gölgelerden arındırın. 

Duvarların, beyaza yakın renkte pastel tonlarda olması ofisin daha aydınlık ve ferah görünmesine yardım eder. 

Dekorasyonda açık renklerin kullanılması, çalışma alanının dolaylı da olsa daha iyi aydınlatılmasını sağlar. 

Migren ataklarını tetikleme ihtimali bulunan floresan ışık gibi aydınlatma kaynaklarını mümkün olduğunca az tercih edin.



AYRINTILAR!

Daha İyi Ofis Aydınlatması Daha Parlak Fikirlere Yol Açabilir mi?

Canlıların önemli bir kısmı gibi insanların sirkadiyen ritmi de ay ve güneşle bağlantılıdır. Güneşin doğuşuyla melatonin salgısı kesilir ve güneşin batışıyla tekrar salgılanmaya başlar. Kısaca, insanların biyolojik saati, gün ışığının konumu ve şiddetine göre kendini ayarlar. Fakat modern yaşam insanların gün ışığına erişimini ve gün ışığını verimli kullanmalarını kısıtlar. Ofis ya da evde geçirdiğiniz uzun saatler, doğal güneş ışığına maruz kalma sürenizi önemli ölçüde kısıtlar. Bu durum, biyolojik ritminizin bozulmasına ve uyku kalitenizin düşmesine neden olabilir. Yeterince ve doğru şekilde aydınlatılmayan ofis ortamı, çalışma verimliliğini önemli ölçüde düşürebilir. Yeterince ve doğru aydınlatılmayan ortamlar, baş ağrısı ve göz yorgunluğu gibi problemlere neden olabilir, çalışanların kronik yorgunluk ve çeşitli duygudurum bozuklukları yaşamalarını sağlayabilir. 

Sirkadiyen ritmin korunması ve çalışma verimliliğinin artırılması için ille de gün ışığı mı gerekli? İngiliz anket şirketi Staples’in 2018 yılında Avrupa ülkelerinde yapmış olduğu bir anket çalışması, doğru ve yeterli aydınlatmanın ofis çalışanlarının üstünde olumlu etkileri olduğunu göstermektedir. Ankete göre, doğru ve yeterli ofis aydınlatması yapay ışıklandırma kullanılarak yapılsa bile çalışanların motivasyon ve verimliliklerini olumlu etkiler. Üstelik, gelişen teknoloji ofis ve diğer çalışma alanlarında doğal gün ışığını taklit eden bir sistem kurulabilmesine de olanak verir. 

 

Yaratıcı Fikirler için İdeal Aydınlatma

İnsanlar loş bir ortamda gevşer, rahatlar ve uyku moduna geçer. Etrafın loş olması, beyninize dinleme zamanı olduğuna dair sinyaller gönderir. Kendinizi yorgun ve halsiz hissettiğiniz bir ortamda yaratıcı fikirler üretmeniz beklenemez. 

Araştırmalar, loş ışığın sadece gevşemenize neden olmadığını, beyninizin kimyasını da değiştirebileceğini gösterdi. Michigan State Üniversitesi sinirbilim uzmanlarının Nil Nehri erkek çayır sıçanları üstünde yaptıkları bir çalışma, ortam ışığının beynin hipokampus bölgesini direkt olarak etkilediği ortaya çıktı. Nil Nehri çayır sıçanları, tıpkı insanlar gibi gündüz etrafta dolaşıp geceleri uyurlar. Araştırmacılar, dört hafta loş ve parlak ışığa bırakılan iki grup sıçanları inceledi ve loş ışığa bırakılan sıçanların hipokampus kapasitelerinin %30’unu kaybettiğini gözlemledi. Hipokampus, beynin hafıza ve öğrenme performansını direkt etkileyen bir kısmıdır. Loş bir ofiste çalışıyorsanız endişelenmenize gerek yok. Loş ışığa maruz bırakılan sıçanlar, tekrar parlak ışığa maruz bırakıldıklarında kaybettikleri hipokampus kapasitelerini geri kazandı. 
Araştırmaya göz atıp ne kadar parlak ışık, o kadar verimli ve yaratıcı çalışma gibi bir çıkarımda bulunmak doğru olmaz. Gereğinden fazla şiddetteki ışık migren ataklarından göz yorgunluğuna kadar pek çok fiziksel probleme neden olabilir. Odaklanmayı güçleştirir ve uyku kalitesini düşürerek çalışma verimliliğini azaltabilir. Bu nedenle, parlak fikirler için ofiste yeterli ve dengeli bir aydınlatma gereklidir.
Hazırlayan: eOfis

 

Enerji Ekonomisi

başarı ofis aydınlatma enerji aydınlatma