'Beton muhafazalardaki nükleer atıkların yangınla havaya karışması beklenmiyor'

Ukrayna'da yaşanan son orman yangını 'Çernobil Nükleer felaketi sonrası başta Türkiye olmak üzere komşu ülkeler için yeni bir nükleer tehlike yaşanıp - yaşanmayacağı' tartışmalarına neden oldu. Tam bu noktada İTÜ (İstanbul Teknik Ünüversitesi) Öğretim Üyesi ve aynı zamanda Meteoroloji - İklim Değişimi - Afet ve Acil Durum Uzmanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu,  konuyla ilgili önemli bir bilgi paylaşımı yaptı. 

'Beton muhafazalardaki nükleer atıkların yangınla havaya karışması beklenmiyor'

Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu'nun konuyla ilgili yaptığı önemli bilgi paylaşımı şöyle: Çernobil Yangını ile nükleer kirleticiler havaya karışırsa 1 (mavi) & 1.5km (yeşil) yükseklikteki hava parsellerinin önümüzdeki hafta takip edeceği yörüngeler böyle. 10m'den (kırmızı) bize gelen yok. Beton muhafazalardaki nükleer atıkların yangınla havaya karışması beklenmiyor.

'Sadece ölçümle olmaz'

Bu mesajı ülkemizdeki yanlış Kimyasal ve Nükleer Erken Uyarı mantığımızın değişmesi için yazıyorum. Sanıldığı gibi sadece ölçümlerle bu iş olmaz. Ölçünce kirlenmişsin demektir. Havada taşınan her şeyin erken uyarısı Meteoroloji Müh işidir. Ama nükleer enerji ve AFAD'da yokuz.

'Nükleer vb tesislerde gelişmiş ülkelerde olduğu gibi Meteoroloji Mühendisi çalışmalı'

İleride yeni Çernobiller olabilir. Yani en kötü senaryoya hazırlık yapmamız gerek. Tüm büyük kimyasal, nükleer vb tesislerde gelişmiş ülkelerde olduğu gibi Meteoroloji Mühendisi çalışmalı. Dispersiyon, yörünge, vb analizlerle erken uyarı ve tahliye konusunda 24 saat analiz yapmalıyız.

Enerji Ekonomisi